10. Hukuk Dairesi 2016/2085 E. , 2016/3539 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, Alman rant sigortasına giriş olduğundan bahisle 09.07.1983 tarihinin; terdiden 24.07.1995 tarihinin Türkiye’de 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında sigorta başlangıcı olarak tespitini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında, 24.07.1995 tarihinin Türkiye’de 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında sigorta başlangıcı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Alman rant sigortasına giriş olduğundan bahisle 09.07.1983 tarihinin; terdiden 24.07.1995 tarihinin Türkiye’de 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında sigorta başlangıcı olduğunun tespitine yönelik olarak açılan davada, mahkemece, 24.07.1995 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olduğunun tespitine dair verilen ilk karar, Dairemizin 14.05.2015 günlü 2015/1912 E. ve 2015/9584 K. sayılı ilamı ile ""... Mahkemenin, yapılmış bir borçlanma işlemi bulunup bulunmadığını tespit etmeden, sigorta başlangıcına ilişkin kabulü eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır...Şu halde yapılması gereken iş; Türk vatandaşı olduğu sürelerle sınırlı olarak, davacı tarafa yöntemine uygun şekilde verilecek mehille, (18 yaş şartı gözetilerek) Alman Rant sigortasına giriş tarihini içerecek şekilde borçlanması, yapılacak araştırma ile Türkiye’de sigortalılığı belirlenir ise en son sigortalılık haline göre, Türkiye’de sigortalı olarak tescilinin bulunmaması durumunda 5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi kapsamında öngörülen sigortalılık niteliğinde olmak üzere usulünce sağlanmalı ve borçlanmanın varlığı halinde sigorta başlangıcına hükmedilmelidir.” görüş ve düşüncesiyle bozulmuş, mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kabulü ile 24.07.1995 tarihinin Türkiye’de 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında sigorta başlangıcı olduğunun tespitine karar verilmiş ise de,hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu gibi, bozma gereğinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi de mümkün değildir. Mahkemece, davacının Türkiye’de çalışmaya dayalı olarak sigortalılık kayıt ve tescilinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın, anılan tarihin Türkiye’de 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında sigorta başlangıcı olduğunun tespitine hükmedilmesi isabetsizdir.
Mahkemece yapılması gereken iş, 09.12.2015 tarihinde davalı Kuruma yurt dışı borçlanması ödemesinde bulunduğu belirgin bulunulan davacının, anılan ödeme tarihi öncesinde Türkiye’de çalışmaya dayalı olarak sigortalılık kayıt ve tescilinin bulunup bulunmadığını araştırmak, şayet varsa şimdiki gibi; ödeme tarihi öncesinde Türkiye’de çalışmaya dayalı olarak sigortalılık kayıt ve tescilinin bulunmaması durumunda ise, 24.07.1995 tarihinin, Türkiye’de 5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesinde öngörülen sigortalılığa giriş niteliğinde olduğunun tespitine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 17.03.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.