12. Ceza Dairesi 2016/3287 E. , 2016/7850 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Beraat
Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, ... vekili ile müşteki ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Müşteki ...’ın temyiz isteminin incelenmesinde:
Müştekinin, yargılama aşamasında usulüne uygun davetiyeye rağmen duruşmalara katılmadığı ve katılan sıfatının bulunmaması karşısında, davaya katılmayan müştekinin hükmü temyiz hak ve yetkisi bulunmadığından, müştekinin temyiz talebinin 1412 sayılı CMUK"un 310. ve 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,
2- Müşteki ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince:
Dairemizin 02.12.2015 tarih ve 2014/23394 E. - 2015/18797 K. sayılı kararı ile CMK"nın 234/2. maddesi uyarınca yaşı küçük mağdura vekil atanarak gerekçeli kararın vekile tebliği için dosyanın mahkemesine tevdiine karar verildiği, mağdura vekil atanarak, kararın atanan vekile tebliğ edildiği, mağdur vekilinin hükmü temyiz ettiği görülmekle; mağdurun 5271 sayılı CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, yaralanması nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve vekili aracılığıyla hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan mağdurun CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede:
Müşteki ... idaresinde bulunan motosiklet ile yanında müşteki eşi ... ve oğlu olan ... bulunduğu halde seyir halinde iken, olay mahalli meskun mahalde bulunan çok yönlü ışık kontrolsüz kavşağa geldiğinde, kavşağa müştekinin sağından girerek sola dönmek isteyen honda marka aracın müşteki ...’in kullandığı motosiklete çarparak 3 kişi hakkında aldırılan geçici hekim raporlarına göre basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandıklarının tespit edildiği olayda,
Müştekiler ... ile ...’in soruşturma aşamasındaki ilk ifadelerinde, kendilerine çarpan aracın plaka ve modelini görmediklerini beyan ettikleri, sanığın ise ilk olarak tanık sıfatıyla olay günü alınan ifadesinde, kaza sırasında iş yerinde bulunduğu esnada bir ses duyması üzerine dışarıya çıktığında mağdurları gördüğünü, kazayı görmediğini söylediği, müşteki ...’in 20/09/2012 tarihli dilekçesiyle aracı süren kişinin, tanık olarak dinlenen ... olduğunu belirtmesi üzerine, sanığın Cumhuriyet savcısı huzurunda alınan 04/12/2012 tarihli ifadesinde, oğlunun dükkanın önünde duran aracıyla hareket etmeden, diğer tarafın kullandığı motosikletin kendi araçlarına çarptığını ve mağdurları kendisinin alarak hastaneye götürdüğünü beyan ettiği, sanığa ait 4 adet fotoğrafın mağdurlar ... ve ...’ya gösterilerek aracı süren kişinin fotoğraftaki sanık ... olduğunu beyan etmeleri üzerine, 08/01/2013 tarihli teşhis tutanağı düzenlendiği, bunun üzerine sanık hakkında taksirle yaralamadan dava açıldığı, sanığın kovuşturma aşamasında 03/07/2014 tarihli talimat duruşmasında “arabam iş yerimin önünde park halindeydi, motorsiklet rampadan hızlı bir şekilde gidiyordu, motorsikletin arkasında da üç kişi vardı, ben arabamı hareket ettirmeden gelip arabama çarptı. Bende onları alıp hastaneye götürdüm”, şeklinde beyanda bulunduğu dikkate alındığında, kovuşturma aşamasında açıkça kazaya karıştığını ikrar eden sanığın üzerine atılı eylemin sübut bulduğu gözetilerek sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, tüm aşamalarda farklı ve çelişkili beyanda bulunan sanığın beyanlarına itibarla atılı suçu işlediğine dair inandırıcı delil bulunmadığından bahisle beraat kararı verilmesi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında beraat hükmü kurulurken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.