23. Hukuk Dairesi 2013/4988 E. , 2013/7394 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... gelmiş davacı tarafından kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arsasında akdedilen hizmet sözleşmesinin 28.02.2011 tarihi itibariyle müvekkilinin alacakları ödenmeden haksız olarak feshedildiğini, sözleşmeye göre ilgili aya ait ücretin hizmet bedelinin 30 gün içinde ödenmesi gerekirken ödenmediğini, bu nedenle temerrüt faizi alacakları için düzenlenen 3 adet faturanın davalı tarafından ödenmeyerek iade edildiğini, bu alacaklarının tahsili için girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya ödenmemiş fatura bulunmadığını, talebe konu faturaların sözleşmenin geçmiş uygulamasına aykırı olarak düzenlendiğini, temerrüt faizi talebinin 818 s. BK’nın 113. maddesine aykırı olduğunu, faiz talebine dayanak teşkil eden 217 faturanın teslim tarihinin davacı tarafça ispatlanmadığını, hesabın nasıl yapıldığının belli olmadığını temerrüt faizi içerikli faturaya KDV uygulanamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 20.12.2010 tarihi itibariyle davalının davacıya 84.772,20 TL borçlu olduğu anlaşıldığından 818 sayılı BK’nın 113. maddesinin uygulanma imkanının olmadığını, 2009-2010 dönemlerine ait % 18 oranındaki KDV’siyle birlikte 17.653,07 TL’nin temerrüt faizi alacağının bulunduğu, faize faiz uygulanamayacağı ve alacağın likit olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile belirtilen miktar için itirazın iptali ile takibin faiz yürütülmeksizin devamına, % 40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Taraflar arasındaki uyuşmazlık; bedeli ödenmiş olan fatura tutarlarının geç ödenmesi nedeniyle temerrüt faizinin tahsili için girişilen takibe davalının itirazının iptaline ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen 01.04.2010 tarihli sözleşmede asıl borç tutarı ödendikten sonra faizin de ayrıca istenebileceğine ilişkin açık bir hüküm yoktur. Ayrıca mahkemece 20.12.2010 tarihi itibariyle davalının davacıya 84.772,20 TL borcu olduğundan 818 sayılı BK’nın 113. maddesinin uygulama imkanı olmadığı belirtilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre takibe konu üç adet faturanın dayanağı olan ve davacının iddiasına göre bedellerinin geç ödendiği belirtilen faturaların en son numarasının 244221 olduğu, bu fatura tarihinin 22.10.2010, vade tarihinin ise 03.11.2010 olduğu, gerekçede 113. maddenin uygulanmasına engel olduğu belirtilen 84.772,20 TL’ye ilişkin borcun ise 24.11.2010-10.12.2010 tarihleri arasında düzenlenmiş dava konusu alacakla ilgisi olmayan 8 adet faturadan kaynaklandığı açık olmakla, talebe konu alacaklar yönünden 818 sayılı BK’nın 113. maddesinin uygulanmasına hukuki bir engel bulunmamaktadır.
Bu durumda, mahkemece, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 113. (6098 sayılı TBK"nın 131.) madde hükmü dikkate alınıp değerlendirme yapılmak suretiyle, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.