14. Hukuk Dairesi 2014/13716 E. , 2015/7937 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/02/2014
NUMARASI : 2013/63-2014/61
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.02.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı H.. H.. vekili, Sivas İli, M.. E.. K.. bulunan 113 ada 215 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tescil gördüğünü ancak, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin 1960"lı yıllarda göl ve bataklık vasfında olduğunu, D..Kayseri Bölge Müdürlüğünce yapılan kanal çalışmaları neticesinde taşınmaz ve taşınmazın çevresindeki diğer taşınmazların yıllarca mera olarak kullanıldığını aynı mevkideki 37 adet taşınmaz içinde Sivas Hukuk Mahkemelerinde tapu iptali ve tescil davaları açıldığını, yapılan yargılama sonucunda taşınmazların tapu tescillerinin iptali ile mera vasfıyla sınırlandırılarak tapuya tescil edildiğini, bu haliyle dava konusu taşınmazın mera vasıflı olması nedeniyle özel mülkiyete konu olamayacağından zilyetlik iktisaplarının mümkün olmadığından bahisle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera vasfıyla özel siciline tesciline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyada yer alan kadastro tutanağına göre dava konusu 131 ada 215 parsel sayılı taşınmaz "çayır" niteliğiyle davalı S.. T... adına zilyetlik sebebiyle tescil edildiği, sınırında 113 ada 254 sayılı mera parseli olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece dava konusu taşınmazın hava fotoğrafı ve memleket haritası getirtilerek mahalli bilirkişi, fen bilirkişi, harita mühendisi ve ziraat bilirkişisi alınmak suretiyle mahallinde keşif yapılmış, alınan ziraat bilirkişi raporunda 113 ada 215 parselin çayır arazisi olarak kullanıldığı ve bitki örtüsünün çayır arazileri ile örtüşdüğü bildirilmiştir. Harita mühendisi raporunda ise dava konusu yerin hava fotoğrafında hali arazi olarak göründüğünü ayrıca, kadastro paftası ve uydu haritasının çakıştırılması sonucu parselin O.. g... ve L..g..olarak belirtilen yerde kaldığının tespit edildiği belirtilmiştir.
4342 sayılı Mera Kanununun 3. maddesinde yapılan tarife göre çayır; taban suyunun yüksek bulunduğu veya sulanabilen yerlerde biçilmeye elverişli yem üretilen ve genellikle kuru ot üretimi için kullanan yerlerdir. Çayır nitelikli bir yerin aynı zamanda mera özelliği taşıyabileceği kuşkusuzdur. Nitekim; anılan kanunun 3. maddesinin (i) bendinde çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisinin sınırlandırmaya tabi olduğu kabul edilmiştir. Her ne kadar bir yerin çayır olması mutlak suretle zilyetlikle kazanmaya elverişli olmadığının kabulünü gerektirmez ise de bu yerin özellikleri ve kullanma biçimi, özellikle de taşınmazın mera niteliğiyle sınırlandırılan parsel içinde kalması mera bütünlüğünü bozacağından o yerin meradan açıldığını ve zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğunu gösterebilir. Ne var ki bilirkişi raporları sonucu taşınmazın niteliği kesin olarak saptanmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; DSİ tarafından bölgede yapılan göl kurutma işlemine ait harita ve belgeler getirtilmeli, mahallinde Ziraat, Jeoloji, fen ve mahalli bilirkişileri eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, dava konusu taşınmazın toprak yapısı incelenmeli, kadim kullanım durumu araştırılmalı, komşu 254 sayılı mera parseli ile toprak yapısı karşılaştırılmalı ve taşınmazın niteliği tam olarak tespit edildikten sonra bunun sonucuna uygun bir hüküm kurmak olmalıdır.
Eksik inceleme ve araştırma ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.