23. Hukuk Dairesi 2013/5741 E. , 2013/7388 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı-karşı davalı vekili, davalıların davacı kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi olduklarını, 19.01.2003 tarihli genel kurulda dışarıdan borç alınmamasına dair karar alınmış olmasına karşın davalıların, kooperatif üyesi olan ..."den aylık %8 faiz ile 83.000,00 USD borç aldıklarını ve kooperatifi zarara uğrattıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 33.000,00 TL"nin 08.07.2005 tarihinden itibaren işleyecek aylık %8 faizi ile birlkte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacılar vekili, müvekkillerinin kusurlu olmadığını, borcun bir ay faizsiz alındığını, fakat yeni seçilen yönetimin borcu ödemediğini ve zarardan sorumlu tutulması gerektiğini savunarak, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile yeni yönetim kurulu üyelerinin zarardan müteselsilen ve müştereken sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, görevi kötüye kullanmak iddiasıyla açılan ceza davasında davalıların beraatlerine karar verildiği, kesinleşen bu karar ile davalıların, kooperatifi zarara uğratmadıklarının anlaşıldığı, karşı davanın takipsiz bırakıldığı, Şahin hakkında açılan davanın ise tefrikine karar verildiği gerekçesiyle, asıl davanın reddine, karşı davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, eski yönetim kurulu üyeleri olan davalıların hukuki sorumluluğuna dayanmaktadır. Davalıların yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıkları dönemde, kooperatif ortağı olan ...den, 08.06.2005 tanzim ve 08.07.2005 ödeme tarihli senet imzalanıp verilmek suretiyle ve aylık %8 faizle 83.000,00 USD borç alınmıştır. 12.06.2005 tarihli genel kurulda görevleri sona eren davalılar hakkında görevi kötüye kullanmak suçunu işledikleri iddiasıyla da ... 8. Asliye Ceza Mahkemesi"nde kamu davası açılmış ve 10.06.2008 gün ve 2006/183 esas, 2008/380 karar sayılı hüküm ile CMK"nın 223/2-a maddesi (yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması) gereğince beraatlerine karar verilmiştir. Kural olarak, ceza mahkemelerince verilen beraat kararları,
kararda maddi olay tespiti yapılmışsa hukuk hakimini bağlar (Mülga 818 sayılı BK m.53, 6098 sayılı TBK m.74). Somut olayda ise, ceza mahkemesi kararının gerekçesinden de anlaşıldığı üzere, eldeki davadaki uyuşmazlık konusu olaya özgü bir tespit bulunmadığı gibi, aksine eldeki davanın konusu olmayan ...."tan alınan 25.000,00 TL"lik borçla ilgili irdeleme yapılmıştır. Öte yandan, ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporlarında çelişkili görüş ve tespitler bulunmaktadır. Alınan borcun kooperatif kayıtlarına intikal ettirilmediği yönünde bir iddia da yoktur. Bu durumda mahkemece, kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman kişilerden oluşan bir bilirkişi heyeti seçilerek, kooperatifin tüm kayıt, defter ve belgeleri ile banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, kooperatifin 08.06.2005 tarihi itibariyle yüksek faiz ve döviz cinsi ile borçlanmayı gerektiren bir ihtiyaç ve zorunluluk hali içinde olup olmadığı, kooperatifin nakit ihtiyacı varsa bunun finans kuruluşlarından daha uygun koşullarda kredi almak suretiyle karşılanıp karşılanamayacağı, alınan borcun nerelere sarfedildiği, bu bağlamda amacına uygun şekilde harcanıp harcanmadığı özellikle kabul edilen faiz oranı nedeniyle geri ödemede kooperatif zararının doğup doğmadığı, borçlanmadan kısa bir süre sonra davalılar görevden ayrılmış olmakla yeni seçilen yönetimin zararın artmasına neden olup olmadığı, kooperatifin ödeme gücü bulunmasına rağmen ödemenin geciktirilip geciktirilmediği hususlarında dayanakları da açıkça gösterilmek suretiyle açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak, eldeki dosyada sadece davalı ... yönünden esas hakkında hüküm verilmiş olması ve bu kararın temyiz edilmiş olması da gözetilerek, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ve eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.