17. Hukuk Dairesi 2016/19219 E. , 2017/10254 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekili ve Davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde kısaca; müvekkilinin maliki olduğu sürücüsünün... olan ... plakalı araç ile davalı ...’nın maliki olduğu sürücüsü küçük ... olan ... plakalı aracın çarpışması neticesinde 13.04.2013 günü maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini,... 2. Sulh Ceza Mahkemesinin yargılamasında müvekkilinin eşinin asli kusurlu olarak bilirkişi raporu düzenlendiğini, ancak bu raporun eksik incelemeye dayalı olarak düzenlendiğini,kazanın meydana gelmesinde asli ve tek kusurlunun davalı olduğunu,görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunu,davalı sıfatının küçüğün velisi ve aile başkanı sıfatı ile davalı olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2506,49 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile kısaca davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne; dava konusu kazada davacıya ait aracın %60, davalıya ait aracın %40 kusurlu olduğunun tespiti ile 300 TL ye tekabül eden değer kaybının kaza tarihi 13.04.2013 ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte küçük ... ya velayeten davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili ve Davalılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araçta meydana gelen maddi hasar ve değer kaybı bedelinin tahsili talebinden ibarettir.
1-Davalılar vekilinin davacılar yönünden hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2080,00 TL"na çıkartılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup davalı aleyhine hükmedilen tazminat yönünden karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre,davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz isteminin (dilekçesinin) reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 31,40 TL temyiz peşin harcın onama harcına mahsubuna, peşin alınan harcın istek halinde davalılara geri verilmesine 08/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.