23. Hukuk Dairesi 2013/5186 E. , 2013/7385 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı yüklenicinin, sözleşmeye aykırı imalat yaparak haksız kazanç sağladığını ve müvekkillere ait bağımsız bölümlerde ayıplı imalat bulunduğunu ileri sürerek, 55.000,00 TL"nin, haksız kazancın elde edildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
06.12.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile ayıplı işlerle ilgili talep 1.500,00 TL artırılmıştır.
Davalı vekili, işin onaylı projesine uygun olarak sözleşmede öngörülen süreden önce yapılıp teslim edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmazın davacıya sözleşmede kararlaştırılandan farklı proje ve uygulama ile teslim edildiği, sözleşme imzalandıktan sonra projenin davalı lehine değiştirilerek bodrum kattaki dairelerin dükkana dönüştürüldüğü, davacının talep edebileceği nefaset farkının 40.000,00 TL olduğu, davacılara düşen üç dairedeki eksik ve kusurlu imalatların giderilme bedeli olan 6.500,00 TL"nin de davalıdan talep edilebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 40.000,00 TL bedel farkı ve 6.500,00 TL eksik iş bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında imzalanan 27.04.2010 tarihli sözleşmeye göre davalı yüklenici tarafından yapılması kararlaştırılan binada yükleniciye isabet eden 1.ve 2. bodrum katlardaki bağımsız bölümlerin daire olması öngörülmüşken, projesinde dükkan olarak tasarlanıp aynı nitelikte yapıldığı uyuşmazlık dışı olup, arsa sahibi davacının projeye yazılı olarak muvafakat verdiği ispatlanamamıştır. Sözleşmeye aykırı olarak yapılan bu değişiklikle davalı yüklenicin fazladan menfaat temin ettiği, yargılama sonucu sabit olmuştur. Bilirkişiler tarafından hesaplanan bu artı değerin, taraflar arasında, sözleşmedeki paylaşım oranına uygun olarak paylaştırılması gerekirken, bu husus gözardı edilerek, artı değerin tamamının davacı arsa sahibi lehine hüküm altına alınmasında isabet görülmemiştir.
Öte yandan, iş sahibi eseri teslim aldıktan sonra olayların olağan akışına göre imkânını bulur bulmaz eseri muayene ve kusur varsa bunları yükleniciye ihbara mecbur olduğu gibi masrafı kendine ait olmak üzere bilirkişiye muayene ettirip sonucunun bir raporla tespitini isteme hakkı mevcuttur. Gizli ayıpları ise öğrenir öğrenmez ve gecikmeksizin yükleniciye bildirmelidir. İş sahibinin ayıba karşı tekeffülden doğan hakkını kullanabilmesi için ihbarda bulunması zorunludur (818 sayılı BK. m. 359 ve m. 362- 6098 sayılı TBK. m. 477). Aksi halde, açık ve gizli ayıplardan dolayı talepte bulunma hakkını yitirir. Somut olayda, bilirkişi raporu ile saptanan ve hüküm altına alınan kusurlu imalatlar ayıplı iş niteliğinde oldğundan, davacının işi ne zaman teslim aldığı, ayıbın niteliği, buna göre bildirim yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği hususları üzerinde durulmadan, bunlar eksik iş olarak kabul edilip yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.