23. Hukuk Dairesi 2013/4861 E. , 2013/7384 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı-karşı davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacı vekili Av. ... ile davacı-karşı davalı vekili Av. ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı-karşı davalı vekili, 05.04.2012 tarihli ihtara rağmen davalının taraflar arasında imzalanan 20.01.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca işe başlamadığını ve sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek, 1.000,00 TL zarar ve 1.000,00 TL de sözleşmeden doğan tazminat olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
02.01.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı-karşı davalı vekili, cezai şart taleplerini 29.000,00 TL artırarak 30.000,00 TL"ye çıkartmıştır.
Davalı-karşı davacı vekili, sözleşmeden doğan tazminat talebi yönünden kısmi dava açılamayacağını, sözleşmede öngörülen süre dolmadan davanın açıldığını, iş sahibinden kaynaklanan nedenlerle işe başlanamadığını, müvekkili vekaletten azledilmekle ifanın imkansız hale geldiğini, sözleşme haksız olarak feshedildiğinden bu hâl için, sözleşmede öngörülen tazminatın ve sözleşme nedeniyle yapılan giderlerin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, asıl davanın reddine ve karşı davanın kabulü ile 47.364,00 TL"nin avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ihtar tarihine kadar geçen sürede avan projesinin dahi hazırlanmadığı, arsa sahibi davacının sözleşmeyi fesihde haklı olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile 30.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı-karşı davacıdan tahsiline, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı-karşı davalı vekili, 20.01.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı nedenlerle feshedildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak, sözleşmenin 19. maddesi uyarınca 1.000,00 TL tazminatın ve 1.000,00 TL sözleşme giderinin tahsilini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 109/2 maddesine göre talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz. Çünkü bu durumda, yasa hükmünün gerekçesinde de belirtildiği üzere, davacının kısmi dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Somut olayda sözleşmenin 19. maddesinde; inşaata haklı bir neden olmaksızın başlanmaması veya yüklenici şirket tarafından inşaatın yapılmasından vazgeçilmesi halinde yüklenicinin arsa sahibine, arsa sahibinin sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi halinde ise arsa sahibinin yükleniciye 30.000,00 TL tazminat ödemesinin kararlaştırılmış olması karşısında, talep edilebilecek tazminat miktarı davacı-karşı davalı tarafça açıkça bilinebilecek durumdadır. Öte yandan, sözleşmeye göre yükleniciye ait olduğu ileri sürülen hafriyat gideri ve vergi ödemelerinin de miktarı açıkça arsa sahibince bilinebilir niteliktedir. Hâl böyle olunca, davacı-karşı davalının kısmi talepte bulunmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yararın bulunması da dava şartlarından (HMK m.114/1-h) olup, HMK"nın 115/1 maddesi uyarınca gerek mahkemece gerekse Yargıtay tarafından davanın her aşamasında re"sen gözetilmek zorundadır. Açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davalının asıl davadaki tazminat isteminin HMK"nın 115/2 maddesi uyarınca usulden reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı-karşı davacı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi