11. Ceza Dairesi 2019/9662 E. , 2020/61 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 25.11.2019 tarih ve 2019/11397 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03.12.2019 tarih ve ...... sayılı ihbarname ile;
Güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/03/2019 tarihli ve 2018/36578 soruşturma, 2019/7951 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 29/04/2019 tarihli ve 2019/1811 değişik iş sayılı kararının, "5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, İleri Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş."nin muhasebe departmanında çalışan şüphelinin, son dönemlerde malvarlığında meydana gelen artış nedeniyle şirket adına yaptığı iş ve işlemlerinin araştırıldığı, şirket yetkililerinin bilgi ve izni dışında faturalar tanzim ederek çek aldığı, çek bedellerinin kendisine ödenmesi yönünde talimat yazarak çek bedellerini tahsil ettiğinden bahisle müşteki şirket vekili tarafından şikayetçi olunması üzerine, şüpheli hakkında kamu davası açılması için yeterli şüphe bulunmadığından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
Şüpheli tarafından tahsil edilen çeklere ilişkin paraların şirket hesaplarına intikal edip etmediği hususunda ayrıntılı bilirkişi incelemesi yaptırılıp, şüphelinin suç tarihindeki banka hesapları ile menkul ve gayrimenkul varlığı araştırılması, şirket muhasebecisinin olayla ilgili tanık sıfatıyla beyanı alınarak, çeklerin tahsil edildiği tarihlerde müşteki şirket yetkilisinin yurt dışında olup olmadığının araştırılması, şüphelinin suça konu çekler dışında başka çekleri de şirket yetkilisi adına imzalayıp tahsil edip etmediği belirlenerek sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre, kanun yararına bozma isteminin kapsamının TCK‘nin 155/2 ve 204/1. maddelerinde düzenlenen “Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma“ ve “Resmi Belgede Sahtecilik“ suçlarına yönelik olması karşısında; 31.01.2019 tarih ve 30672 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu"nun iş bölümüne ilişkin 30.01.2019 tarih ve 2019/1 sayılı kararı ile Yargıtay Kanunu"nun 14. maddesine göre kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesi"ne ait olduğu anlaşıldığından, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye gönderilmesine 13.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.