Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16910
Karar No: 2013/14701
Karar Tarihi: 23.09.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/16910 Esas 2013/14701 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2012/16910 E.  ,  2013/14701 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    2-...
    3-...
    4-...
    5-.... vd.
    2-...
    3-... vekili Avukat ...
    4-.... vekili Avukat ... .
    5-...

    Davacı ... (kendisine asaleten ....."a velayeten) ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 14/10/2002 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar ve davalı ... vekilleri ile davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılar ... ve ..."in tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince:
    Dava, trafik kazası sonucu desteklerinin ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar ve bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    a)Desteğin anne ve babası olan davacılar, davalıların haksız eylemleri nedeniyle desteklerinin ölümünden dolayı destek tazminatı ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır. Yerel mahkemece, davacı anne-babanın, çocuklarının ölümü nedeni ile destekten yoksun kaldıkları ispat edilemediğinden, destek tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiştir.
    Borçlar Kanunu"nun 45. maddesinde sözü edilen destek kavramı, hukuki bir ilişkiyi değil eylemli bir durumu amaçlar ve hısımlık ilişkisine ya da yasanın hakkındaki düzenlemelerine dayanmaz. Yasa gereğince bir kimseye yardım etmek zorunda bulunan kişi değil, eylemli ve düzenli olarak onun geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak biçimde yardım eden ve hayatın doğal akışına göre eğer ölüm gerçekleşmeseydi az veya çok yakın gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kişi destek sayılmalıdır.
    ...

    Diğer yandan, genel yaşam deneyimleri ve hayatın olağan akışı da çocukların anne ve babasına belirli bir düzeyde destek olacağını gösterir. Bu desteğin tutarı tarafların yaşam düzeyi, sağlık, sosyal ve ekonomik durumları ile orantılı olarak değişebilirse de çocuğun hiç destek olamayacağı kabul edilemez. Destek, mutlaka para veya maddi katkı biçiminde olmayabilir. Bunun dışında çeşitli hizmet ve yardımlar ile de destek olunabilir. Anne ve babanın belirli bir gelirinin olması ölenin desteğinden yoksun kalmadıkları sonucunu doğurmaz.
    Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçeyle davacı anne-babanın (1931 doğumlu ... ve ..."ın) destek tazminatı istemlerinin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    b)Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
    Davaya konu olayda, olay tarihi, dava konusu kazanın meydana geliş şekli, ölenin davacılar ile olan yakınlık derecesi ve özellikle davalıların kusur oranı ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları azdır. Kaldı ki, davacıların talep ettikleri manevi tazminat miktarları da makul ve ılımlıdır. Şu halde, davacıların manevi tazminat istemlerinin tümünün kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.
    c)Desteğin eşi ve çocukları olan davacıların maddi tazminat istemlerinin tümü yargılama sırasında sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile karşılandığından, maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Halbuki, sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın davanın açılmasından sonra ödenmiş olduğu gözetilerek konusuz kalan maddi tazminat miktarı üzerinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davacılar eş ve çocukları (..., . ... ve 1981 doğumlu ...) yönünden maddi tazminat davasının tümden reddine karar verilmesi doğru değilse de, anılan yanılgı neticeye etkili görülmediğinden eleştiri yapmakla yetinilmiş, bozma nedeni yapılmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a,b) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davalılar ... ve ..."in tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi