11. Hukuk Dairesi 2012/12375 E. , 2013/22875 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 3. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19.04.2012 tarih ve 2006/168-2012/89 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... Gıda Ltd. Şti."de 17/08/2000 ile 25/12/2002 tarihleri arasında satın alma müdürü olarak çalıştığını, müvekkilinin dava dışı şirkette çalıştığı süre içerisindeki görevi sırasında, birden fazla şirketin satın alma işlerinin bir arada yürütümünde yaşanan aksaklıklar ve problemlerin aşılması için davalıların siparişi üzerine bir program tasarladığını ve yazdığını, yapılan programın satın alma işlerini kolaylaştırdığı gibi hızlandırdığını, ancak davalıların bu program nedeni ile müvekkiline ödemeleri gereken bedeli ödemekten kaçındıkları gibi, kadrolu olarak çalıştığı dava dışı şirketin grup şirketlerinden biri olmasından yararlanarak, iş akdinin sebepsiz ve suiniyetli olarak feshedildiğini, davalıların müvekkiline ait programın altyapı şifrelerini de kırarak tamamen haksız ve hukuka aykırı olarak kullanmaya devam ettiklerini ve bu durumun tespit edildiğini ileri sürerek müvekkili tarafından üretilen programın davalılar tarafından haksız kullanımına son verilmesini ve tecavüzün ref"ini, FSEK 68. maddesi uyarınca, müvekkilinin mali haklarına yönelik tecavüz nedeni ile uğradığı zararların haksız kullanımın fiilen başladığı tarihten itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı tarafça üretildiği bildirilen programın piyasada örneği olmayan bir program olduğunu, maaş karşılığında çalışan bir personelden mesai saatleri içinde şirket ait veri tabanını ve ekipmanını kullanarak hazırlanan bir programın, ücret karşılığında sipariş edildiği iddiasının, hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığını, programın müvekkili şirket tarafından hak sahibi olan ... Gıda A.Ş."nin izni ile kullanıldığını, davacının talebine konu olan programın davacı tarafça hizmet akdi kapsamında hazırlanmış olması nedeniyle, bu eserler üzerindeki hakların kendisini çalıştıran ... Gıda A.Ş."ye ve Ülker Gıda A.Ş."ye ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada da davacı .... Tic. A.Ş. vekili, müvekkili şirketin hizmet akdi ile çalışanı olan davalının işini görürken meydana getirdiği eser üzerindeki hakların müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek programın üzerindeki hakların müvekkili tarafından kullanılacağı hususun tespitini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu bilgisayar programının belirli sorunların çözümüne yönelik olarak satın alma işlemlerinde karşılaştırma ve değerlendirme yapılarak otomatik şekilde satın alma işlemlerinin gerçekleştirilmesi için geliştirildiği, davacının konuyla ilgili bilgi ve deneyim ve benzeri kişisel özelliklerini yansıtmak suretiyle programı hazırladığı ve eser koruması için gerekli hususiyetin (özgünlük) bulunduğu, programın hazırlandığı dönem itibarıyla güncel sayılacağı, davalıların davacı ile ... 52. maddesi anlamında herhangi bir sözleşme yapmaksızın, hatta üzerinde hak iddia eden birleşen dosya davacısı ile dahi herhangi bir diyaloğa girmeksizin söz konusu programı yapılan tespit dosyasındaki bilirkişi raporunda belirlendiği üzere kullandığı, program için belirlenen 25.000 TL rayiç bedelin makul görüldüğü ve FSEK 68/1. maddesi gereğince de eser sahibi olan asıl dosya davacısından izin almaksızın ve bedel ödenmeksizin kullanılmış olması sebebiyle de bu bedelin 3 katına kadar tazminata hükmedilebileceği gerekçesi ile asıl davada davanın kısmen kabulü ile, FSEK 68. maddesi de nazara alınarak 25.000,00x3= 75.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazla talep ile diğer taleplerin reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Asıl davada davacı vekili, müvekkili tarafından husule getirilen bilgisayar programının davalılar tarafından hukuka aykırı şekilde kullanıldığı iddiasıyla FSEK"in 68. maddesine dayanan tazminat isteminde bulunmuştur.
5846 sayılı FSEK"in 68. maddesine göre, eseri hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir.
Dosya kapsamından, asıl dava davacısının davalı şirkette satın alma müdürü olarak çalışırken yine davalıların istemi üzerine işbu davaya konu bilgisayar programını hazırladığı ve bu programı davacının kendi rızası ile davalıların bilgisayarına kurduğunun anlaşılmasına göre, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin Borçlar Kanunu hükümlerine göre “eser sipariş sözleşmesi” kapsamında gerçekleştirilerek karşı tarafa teslim olunan bilgisayar programından kaynaklanan telif ücreti alacağına yönelik olduğunun kabulü gerekirken, eser sahibi ile aralarında sözleşme olmaksızın kullanım halini düzenleyen FSEK 68 kapsamında değerlendirilmesi doğru olmamıştır.
Bu itibarla, mahkemece davacının talebi bu hukuki temelde değerlendirilerek ve buna göre programın yapım ile kullanım şekli göz önünde bulundurularak belirlenecek bir telif tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile belirlenen tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş asıl dosya açısından kurulan hükmün bu nedenle taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 16.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.