8. Hukuk Dairesi 2014/1363 E. , 2014/11159 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2007
NUMARASI : 2006/131-2007/170
Hazine ile S.. K.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali, men"i müdahale ve yıkım davasının kabulüne dair Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 15.05.2007 gün ve 131/170 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili, mülkiyeti kayden davalıların murisine ait olan 112 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 3621 sayılı Kıyı Kanunu"na göre kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını açıklayarak davalı adına olan tapu kaydının iptali ile dava konusu taşınmaza yapılan müdahalenin men"i ve taşınmaz üzerindeki yapının kal-i ne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; dava konusu taşınmazın tapu kaydına güvenilerek iyi niyetle satın alındığını ve kıyı kenar çizgisi dışında kaldığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, dava konusu 1133 ada 2 parsel (eski 112 ada 2 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, davalıların taşınmaza müdahalesinin men"i ile taşınmaz üzerinde bulunan binanın kal"ine karar verilmiştir.
Hüküm, davalılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava evrakı ile dava konusu 1133 ada 2 parsel (eski 112 ada 2 parsel) sayılı taşınmazın tamamının 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca kıyı kenar çizgisinin deniz yönünde kaldığı belirlendiğine göre davalılar vekilinin tapu iptali ve müdahalenin men-i taleplerine yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Bundan ayrı; dosya arasında yer alan Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü"nün 24.04.2002 tarihli yazısında; dava konusu taşınmazın TKTVYK"nun 2.07.1987/ 3439 sayılı kararıyla belirlenen kentsel sit alanında ve Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 09.05.1992 gün ve 2454 sayılı kararıyla onaylı Koruma Amaçlı İmar Planında B-3 nizamındaki yapı adasında kaldığı belirtilmiştir. Uzman bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 19.10.2006 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın 12 Eylül Caddesinde Mütareke Binasının 100 metre batısında yer aldığı rapor edilmiştir. Ne var ki, yıkımı istenen yapı hakkında Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü"nün 24.04.2002 tarihli yazısı gereğince bir araştırma yapılmış değildir.
Bilindiği üzere, 2863 sayılı Yasa gereğince koruma kurulunun almış olduğu kararların yapısı gereği idari tasarruf niteliğinde olduğu ve idari yargı yerinde iptal edilmedikçe işlemle ön görülen hukuksal durumun korunacağı tartışmasızdır. Ayrıca 2863 sayılı Yasa"nın 9. maddesine göre; Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşaî ve fizikî müdahalede bulunulamaz, bunlar yeniden kullanıma açılamaz veya kullanımları değiştirilemez.
Hal böyle olunca, dosya arasında yer alan Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü"nün 24.04.2002 tarihli yazısı ve 2863 sayılı Yasanın ilgili maddeleri göz önünde tutularak dava konusu yapının niteliği bakımından yıkıma konu olup olamayacağının açıklığa kavuşturulması için uzman bilirkişi aracılığı ile yerinde inceleme yapılması, Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu’ndan görüş alınması, alınan kararların hukuki varlığını koruyup korumadığının saptanması ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davalılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün kal talebi yönünden 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 30.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.