12. Ceza Dairesi 2016/447 E. , 2016/7831 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 5.663 TL maddi ve 8.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Davacı vekilinin 23.12.2011 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2007/317 Esas - 2011/13 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün edilmeksizin 14.02.2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 23.12.2011 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun vasıf, mahiyet ve niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespit edilmesi nedeniyle tebliğnamenin 2. paragrafında yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizce bozma ilamından sonra benimsenen görüşe göre, 29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği gözetilmeden, davacı lehine beraat hükmünün verildiği tarihte geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin maddi tazminat hesabına dahil edilmesi suretiyle fazla tayini ve davacının tazminat talepleri için yasal faizin tarih belirtilmeksizin talep edilmesi karşısında kabul edilen tazminat miktarlarına dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi yerine talepten fazla olacak şekilde gözaltı tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 1-a. bendinde yer alan maddi tazminat miktarının “3.463,20 TL”ye indirilmesi , hükmün 1-a. bendinde faize ilişkin kısımda yer alan “sanığın gözaltına alındığı tarihten” ibaresinin çıkartılarak yerine “alınarak dava tarihi olan 23.12.2011 tarihinden” ibaresinin ve hükmün 1-b. bendinde faize ilişkin kısımda yer alan “sanığın gözaltına alındığı tarihten” ibaresinin çıkartılarak yerine “dava tarihi olan 23.12.2011 tarihinden” ibaresinin hükme yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.