Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/10383 Esas 2016/7821 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10383
Karar No: 2016/7821
Karar Tarihi: 17.10.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/10383 Esas 2016/7821 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/10383 E.  ,  2016/7821 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 137 ada 18 parsel sayılı 6.016,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazın, komşu 137 ada 5 ve 23 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasına dayanarak Kadastro Mahkemesine dava açmış, Kadastro Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 137 ada 18 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar ... ve müşterekleri adına ...Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2005/197 Esas, 2005/174 Karar sayılı ilamındaki hisseleri oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davacının tutunduğu tapu kaydı kapsamında kaldığı kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı tarafın dayanağını oluşturan 17.05.1965 tarih ve 153 sıra numaralı 919,00 metrekare yüzölçümlü tapu kaydı “Agop tarlası” sınırı nedeniyle değişebilir sınırlı olup yüzölçümü ile geçerlidir. Sözü edilen tapu kaydının miktarından fazla şekilde çekişmeli taşınmaza komşu 137 ada 5 ve 23 parsel sayılı taşınmazlara davacılar adına revizyon gördüğü ve kadastro tespitlerinin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan alınan beyanlar karşısında davacı tarafın dava konusu taşınmazda korunmaya değer zilyetliği de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne yönelik yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.