20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/987 Karar No: 2015/1382
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/987 Esas 2015/1382 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/987 E. , 2015/1382 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ...., ...., .... Köyü 1114 parsel sayılı 10825 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, ancak, bir bölümünün 1948 yılında kesinleşen orman sınırı içinde kaldığını ileri sürerek, bu bölümün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır Mahkemece, davanın kabulüne; (A) harfi ile işaretli 2294,03 m2"lik taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1977 ve 1987 yıllarında yapılıp kesinleşen sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon, 2. madde ve 2/B madde uygulamaları, 1987 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi kurulu raporlarına göre, çekişmeli taşınmazın 2294,03 m2 bölümünün 1948 yılında kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı; 1986 yılında yapılan genel kadastro sırasında taşınmaza 2/B niteliği ile tutanak düzenlenmesi üzerine, davalılar miras bırakanı ......... tarafından Hazine aleyhine açılan dava sonunda kadastro mahkemesinin 1992/15 sayılı dosyasında 1948 tahdidinin dışında olduğu gerekçesiyle tespitin iptaline ve ......... adına tescile karar verilmişse de; temyize konu davada hükme esas alınan uzman bilirkişi raporlarında bu durumun tartışıldığı ve kesinleşen dosyada 1948 tahdit haritasının yanlış uygulandığının belirlendiği, kaldı ki; 1992/15 sayılı dosyada ..... Yönetimi taraf olmadığından kesin hükümden söz edilemeyeceği saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, hükme yöneltilen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının ..... Yönetimine yükletilmesine 10/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.