23. Hukuk Dairesi 2013/4610 E. , 2013/7371 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı yüklenici ile müvekkili ve murisi babası....arasında düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, işin davalı tarafından süresi içinde tamamlanmaması üzerine davalı aleyhine açılan tazminat davasının kabulüne karar verildiğini ileri sürerek, BK"nın 113. maddesi uyarınca 18.203,00 TL faiz alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki 11.12.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre dairelerin zamanında teslim edilmediğinden bahisle açılan kira tazminatına ilişkin davada ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/386 Esas sayılı dosyasında 04.11.2011 tarihli kararla, davanın kısmen kabulüne, 50.343,10 TL"nin davalıdan tahsiline, bu miktarın 5.999,00 TL"sine dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, bakiyesi yönünden ıslah dilekçesinde faiz talebi olmadığından, bu yönde karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği; faiz, asıl alacağın bir bölümü olmayıp, asıl alacağa bağlı fer"i nitelikte bir hak olduğu, BK"nın 113. maddesi uyarınca, asıl alacak sona erince fer"i hakların da sona ermiş sayılacağı; faiz, asıl alacağa bağlı olmasına rağmen, asıl alacaktan ayrı olarak dava veya takip konusu edilebileceği, asıl alacak için açılan davada faize ilişkin hakkın saklı tutulmamış olmasının, daha sonra faiz için ayrı bir dava açılmasına engel teşkil etmeyeceği, ancak faiz isteğinin ayrı bir davaya konu yapılması halinde, dava tarihi itibariyle asıl alacağın ödenmemiş olmasının, ödenmiş ise de ihtirazi kayıt konulmasının şart olduğu, aksi halde faiz alacağının da sona ermiş sayılacağı, takip dosyasında alacağın tümüyle tahsil edildiğine dair kaydın olmadığı, davacı, ilama konu asıl alacağı işbu dava tarihi itibariyle tahsil etmediğinden ıslaha konu 44.344,10 TL"ye ait işlemiş faizi talep edebileceği, ancak, davacı tarafça 29.11.2011 tarihli takip talebinde faiz talebinde bulunduğundan, davacının ancak ıslahın yapıldığı 11.05.2009 tarihi ile takip talebinin yapıldığı 29.11.2011 tarihleri arasındaki döneme ait faizi talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 10.176,97 TL faiz alacağının, dava tarihi olan 09.03.2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, hükme bağlanmış ve tahsil edilmemiş asıl alacakla ilgili daha önceden talep edilmemiş işlemiş faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, daha önce açtığı davada ıslah ile talep etmediği faiz alacağının tahsili işbu davada istenmiş olup, mahkemece, BK"nın 104/2. (TBK"nın 121/son) maddesi hükmüne aykırı olarak faize faiz yürütülmesini mümkün kılar şekilde, kabul edilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle, kararın (HÜKÜM) bölümünün 1. bendindeki “dava tarihi olan 09.03.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte” ibaresinin hükümden çıkarılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.