Hukuk Genel Kurulu 2018/688 E. , 2020/67 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Yargıtay 5. Hukuk Dairesi (İlk Derece)
1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Yargıtay 5. Hukuk Dairesince davanın esastan reddine karar verilmiştir.
2. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü.
I.YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili 05.07.2017 tarihli dava dilekçesinde; dava dışı...’ın müvekkili kooperatif aracılığıyla Halk Bankasından kredi kullandığını, bu krediye esas olmak üzere Ankara ili Altındağ ilçesi Feridun Çelik Mahallesi 23975 ada 1 parsel sayılı arsa üzerine 18.06.2008 tarihinde 70.000,00TL bedelli ipotek kurulduğunu, kredinin ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlanıldığını ve taşınmaz üzerine haciz şerhi konulduğunu, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından malik... aleyhine 30.03.2011 tarihinde taşınmazın kamulaştırılması amacıyla açılan davada, taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline ve kamulaştırma bedeli olan 62.250,00TL’nin...’a ödenmesine karar verildiğini, mahkemece tapu kayıtları hakkında herhangi bir araştırma yapılmadığını, taşınmazın üzerinde bulunan haciz ve ipoteklerin bedelin ödenmesi noktasında hesaba katılmadığını, depo edilen kamulaştırma bedelinin taşınmaz malikine ödendiğini, bu nedenle kooperatifin alacak hakkının bertaraf edildiğini, uygulanması gereken açık kanun hükmünün uygulanmadığını ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 46/1-c maddesinin ihlal edildiğini ileri sürerek 62.250,00TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı ... vekili 27.09.2017 tarihli cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, HMK’nin 46. maddesinde belirtilen koşulların mevcut olmadığını, HMK’nin 48. maddesine göre dayanılan sorumluluk nedenlerine ilişkin delillerin açıkça belirtilmediği gibi sorumluluğu ispata yarayacak yeterli delilin sunulmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
6. İhbar olunan hâkim 02.10.2017 tarihli beyan dilekçesinde, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, 6100 sayılı HMK’nin 69/1. maddesine göre hükmün ancak davada taraflar hakkında verileceğini, davada taraf olmayanın leh ve aleyhine hüküm kurulamayacağını, kamulaştırma davalarında taşınmaz üzerindeki takyidatların mahkemece resen araştırılarak tespit edilen kamulaştırma bedeline taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerin yansıtılmasına yönelik kanunlarda hüküm bulunmadığını, mahkemece verilen kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 14.05.2013 tarihli ilamı ile bozulduğunu, bozmaya uyularak verilen kararın da 23.06.2014 tarihinde onanarak kesinleştiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Özel Daire Kararı:
7. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 27.03.2018 tarihli ve 2017/1 E., 2018/1 K. sayılı kararı ile;
“…Dava hâkimin hukuki sorumluluğuna dayanan tazminat istemine ilişkindir. HMK"nin 46. maddesinde sorumluluk halleri tahdidi olarak sayılmıştır.
Davacı taraf bu sebeplerden 46/1-c maddesine dayanmıştır. Hâkimlerin görevleri sırasında vermiş oldukları zararlardan dolayı devletin sorumluluğuna başvurulabilmesi için Türk Borçlar Kanunu’ndaki gibi zarar, kusur ve illiyet bağının aranması gerekir.
Somut olayda ihbar olunan hâkimin taşınmaz üzerindeki kısıtlamaların hükmedilen bedele yansıtılmasının unutulması hâkimin kasıtlı hareket ettiğine karine değildir.
Bu durumda HMK"nin 46. maddesinin şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-HMK"nin 46. maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın esastan REDDİNE,
2-HMK"nin 49. maddesine göre takdiren 1.000,00TL disiplin para cezasının davacıdan tahsiline ve Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Alınması gereken 35,90TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.064,00TL harçtan düşümü ile bakiye 1.028,10TL"nin istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir olunan 3.300,00TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,…” karar verilmiştir.
Kararın Temyizi:
8. Özel Daire kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II.GEREKÇE
9. Dava, 6100 sayılı HMK’nin 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
10. 6100 sayılı HMK’nin 46. maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. HMK’nin 46. maddesine göre “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:
a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.
ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.
d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.
e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.”
11. Bir kanun hükmü farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin değilse, bir başka deyişle hâkim görüşünü hukuki dayanaklara ve bilimsel görüşlere dayandırarak farklı bir bakış açısı getirmiş veya delillerin takdirinden elde ettiği kanaat ile uyuşmazlığı sonuçlandırmış ise artık burada hâkimin sorumluluğundan bahsetmek mümkün değildir.
12. Dava konusu uyuşmazlıkta tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması hususu farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmü değildir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun düzenlemesi dikkate alındığında bu konuda farklı anlamların çıkarılabileceği sonucuna varılmıştır.
13. Eldeki davada, yerel mahkemece, tarafların ileri sürdüğü deliller ve bilirkişi raporları takdir edilerek sonuca gidilmiş ve ileri sürülen temyiz itirazları gerekçeli bir şekilde Yargıtay 5. Hukuk Dairesince reddedilmiş ve mahkeme kararı dosya içindeki deliller ve bilirkişi raporlarına göre onanmıştır. Bu nedenle sorumluluk şartı oluşmamıştır.
14. Hâl böyle olunca, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile onanması gerekir.
III. SO NUÇ
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile ONANMASINA, gerekli temyiz ilâm harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 04.02.2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.