Esas No: 2020/9347
Karar No: 2022/5069
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/9347 Esas 2022/5069 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karara göre, bir suçtan mahkum edilen sanığın nüfus kayıt örneğinde ölüm tespit edilirse, dava düşürülmelidir. Bu nedenle, söz konusu mahkumiyet kararı bozulmuştur. Diğer bir sanığın davası ise incelendiğinde, kanuna uygun şekilde işlemlerin yapıldığı ve sanığın suçu işlediği tanık ve belgelerle kanıtlandığı belirtilmiştir. Ancak, 1) sanığın etkin pişmanlığına yer verilmediği, 2) uyuşturucu maddelerin müsadere edilmemesi, 3) suç konusu madde numunesinin şahitlik için kullanılmaması, 4) ambalajların müsaderesi, 5) kanun maddesi değişiklikleri nedeniyle durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 64/1. maddesi: \"Ölen kişi hakkındaki kamu davası düşer.\"
- TCK'nın 192/3. maddesi: \"Kişi, işlediği suçu kolluğa veya yetkili kişiye zamanında bildirerek konunun açığa çıkmasına önemli ölçüde katkıda bulunursa, hâkim tarafından indirim sebebi olarak değerlendirilir.\"
- TCK'nın 54. maddesi: Uyuşturucu madde suçu işlendiği tespit edildiğinde, suçun işlenmesinde kullanılan veya bu su
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde:
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS'ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde, sanığın 26.01.2019 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında; bu hususun araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
B) Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) ...’ın sevk ve idaresi altında bulunan ve sanık ...’ün de sağ ön yolcu koltuğunda oturduğu aracın bagaj kısmında önleme arama kararına istinaden yapılan aramada sarı renkli poşet içerisinde suça konu ..., ... içeren ve ...’nin ele geçirildiği olayda; sanık ...’ün mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığı aşamada, sonradan döndüğü, müdafili kolluk ve savcılık aşamasındaki beyanları ile kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım ettiği anlaşıldığından, hakkında TCK'nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan uyuşturucu maddenin TCK'nın 54/4. maddesi yerine 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
3) ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce suç konusu maddelerden alınan şahit numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4) ... Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanet Memurluğunun ... sırasında kayıtlı ambalajların dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi,
5) Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
18/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.