Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3120
Karar No: 2018/9174
Karar Tarihi: 06.12.2018

Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/3120 Esas 2018/9174 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2016/3120 E.  ,  2018/9174 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 168/1, 62, 52 ve 51. maddeleri ile TCK’nın 207/1, 62 ve 51. maddeleri gereğince mahkumiyetine


    Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın suç tarihinde... PTT Müdürlüğünde memur olarak çalıştığı, oğlu ... "i 2009 yılı Ağustos ayında sünnet ettirmediği halde 26/08/2009 tarihli dilekçeyle PTT Vakfı Başkanlığına müracaat ederek, oğlunu sünnet ettirdiğinden bahisle yardım talebinde bulunduğu, dilekçesine nereden temin edildiği tespit edilemeyen ... adına düzenlenmiş sahte özel belgeyi dayanak olarak eklediği, talep üzerine PTT Vakfı Genel Başkanlığınca sanığın posta çeki hesabına 250TL sünnet yardımı gönderildiği, sanığın bu parayı 28/12/2009 tarihinde ... "dan çektiği, ..."nın tanık olarak alınan beyanında, söz konusu belgeyi kendisinin düzenlemediğini ifade ettiği, belgedeki imza ile tanık ..."nın imzalarının bilirkişi tarafından incelenmesi sonucunda, imzanın ..."ya ait olmadığının anlaşıldığı, sanığın yardım talebinde bulunduğu 26/08/2009 tarihinde oğlunu sünnet ettirmediği halde, sahte özel belgeyle PTT Vakfı Genel Başkanlığına müracaat ederek, vakıftan 250 TL sünnet yardımı almak suretiyle üzerine atılı dolandırıcılık ve sahte özel belgeyi kullanma suçlarını işlediği, iddia ve kabul edilen somut olayda; katılan ve tanık beyanları, sanık savunmaları, bilirkişi raporu, oluş ve tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı suçu işlediği sabit olup mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin dolandırıcılık suçundan sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının, alt sınırın üzerinde “30 gün” olarak tayin edilmesi,
    2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, 18.09.2012 tarih ve 2012/2-168-1776 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; koşullu bir düşme nedeni oluşturan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin objektif koşulların varlığı halinde, cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin olan, seçenek yaptırıma veya tedbire çevirme ya da erteleme hükümlerinden ve 6008 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce re’sen, bu değişiklikten sonra ise, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesi halinde mahkemece değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanması gerektiğinden, sanığın adli sicil kaydındaki ilamların suç tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olmamalarına rağmen, cezası bir daha suç işlemeyeceği kanaatiyle ertelenen sanık hakkında yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle CMK’nın 231. maddesinde yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    3-Sanığın lehe hükümlerin uygulanması talebi bulunduğu halde, dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının erteleme kurumuna göre daha lehe olan TCK’nın 50/1. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevirmeme gerekçelerinin gösterilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 06.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi