Esas No: 2020/1379
Karar No: 2020/1277
Karar Tarihi: 02.12.2020
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/1379 Esas 2020/1277 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1379
Karar No : 2020/1277
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Aydınlatma Elektrik Turizm ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin 2009 yılının Mayıs ve Eylül dönemlerine ait katma değer vergileri, vergi ziyaı cezaları ile gecikme faizlerine ilişkin kısmının iptali istemiyle dava açılmıştır.
... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan vergi/ceza ihbarnamelerinin, davacı şirketin iş yeri adresinde … isimli şahsa 03/10/2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesinde, ihbarnamelerin, tebliğ alma yetkisi olmayan şirket ortağı ...'a tebliğ edildiği iddia edilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na göre, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, öncelikle tüzel kişinin kanuni temsilcisine, kanuni temsilcinin bulunamaması halinde ise memur ya da müstahdemlerinden birine yapılması gerekmektedir. Memur ya da müstahdemlerden birine tebliğ yapılması halinde muhatabın iş yerinde bulunamadığının tebliğ tutanağına ayrıca yazılması gerekmektedir.
Olayda ise ihbarnamelerin tebliğine ilişkin tebliğ alındısında tebliğin yapıldığı sırada şirketin kanuni temsilcisinin iş yerinde bulunmadığına ilişkin bir açıklamaya yer verilmediği görülmektedir.
Bu yönüyle tarhiyata ilişkin tebliğin usulüne uygun olarak yapılmaması nedeniyle kesinleşmiş bir alacağın bulunduğundan söz edilemeyeceğinden ödeme emrinin dava konusu edilen kısmında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Mahkeme bu gerekçeyle ödeme emrinin 2009 yılının Mayıs ve Eylül dönemlerine ait katma değer vergileri, vergi ziyaı cezaları ile gecikme faizlerine ilişkin kısmını iptal etmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 05/03/2019 tarih ve E:2016/3035, K:2019/1527 sayılı kararı:
Davacı şirketin bilinen adresinde, şirket unvanının yer aldığı kaşe basıldıktan sonra imzalanmak suretiyle yapılan tebligatın Vergi Usul Kanunu'nun 94. maddesi çerçevesinde usulüne uygun bir tebligat olduğu, şirket unvanını içeren kaşe üzerinde ...'ın imzasının olmasının tebligatı kusurlandırmayacağı sonucuna varılmıştır. Bu şekilde tebliğ edilerek kesinleşen kamu alacağının vadesinde ödenmemesi üzerine ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, mahkeme kararının, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesinde belirtilen, ödeme emrine karşı açılacak davalarda ileri sürülebilecek iddialar kapsamında yapılacak inceleme sonucu yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş; davacının karar düzeltme istemini ise reddetmiştir.
... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, … sayılı ısrar kararı:
Davacı şirkete ilişkin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde yer alan tüm ilanların incelenmesinden, ihbarnamelerin tebliğ edildiği ... isimli şahsın şirket ortaklığı dışında bir görevinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Tebliğ alındısında, tebliğin yapıldığı sırada şirketin kanuni temsilcisinin iş yerinde bulunmadığı yönünde bir açıklamaya yer verilmediği gibi Vergi Usul Kanunu'nun 94. maddesinde tebliğ yapılacak kimseler arasında sayılmayan şirket ortağına tebligat yapıldığı görülmektedir.
Mahkeme ilk kararında yer alan gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Memur ya da müstahdemlerden birine tebliğin yapılabilmesi için şirket kanuni temsilcisinin iş yerinde bulunamaması ve bu hususun tebliğ tutanağına yazılmasının gerektiği, ihbarnamelerin tebliğ edildiği ...'ın şirketin memuru, müstahdemi veya çalışanı olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay Üçüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.