15. Ceza Dairesi 2018/6539 E. , 2018/9170 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
HÜKÜM : 1-TCK"nın 267/1, 62, 51/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK"nın 157/1, 62, 52, 51/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, kardeşi temyiz dışı sanık ..."nın kimliğini kullanarak Garanti Bankası A.Ş.... şubesine kredi kartı başvurusu yaptığı, başvuru sonucunda temyiz dışı sanık adına ... numaralı kredi kartının düzenlenerek ... adına teslim edildiği, akabinde söz konusu kredi kartıyla yapılan alışverişler sonucunda bankaya ödeme yapılmaması üzerine ....4. İcra Müdürlüğü"nün 2005/15501 E. sayılı dosyasıyla icra takibine girişildiği, temyiz dışı sanığın kredi kartı başvurusundan haberinin olduğu ve kredi kartını sanık ile birlikte kullandığının iddia edildiği somut olayda;
1-Sanığın başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri karşısında; sanığa yüklenen suçun 765 sayılı TCK"nın 345. maddesinde düzenlenmiş olup, kanun maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının suç ve karar tarihleri arasında gerçekleştiği gözetilerek zamanaşımı sebebiyle davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2-Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın sahte kredi kartı oluşturma ve oluşturulmuş kredi kartını kullanma şeklindeki eylemlerinin 765 sayılı TCK.nun 504/3 ve 345. maddelerinde düzenlenen "nitelikli dolandırıcılık" ve "özel belgede sahtecilik", 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun ise 245/2 ve 245/3 maddelerinde düzenlenen "banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması" suçlarını oluşturduğu, kredi kartının 07/04/2005 tarihinde teslim edildiği dosya kapsamından anlaşılmasına rağmen, yapılan harcamaların dökümünün bulunmaması nedeniyle, 5237 sayılı yasanın 245/3 ve 765 sayılı yasanın 504/3 maddelerine göre suç tarihinin tespiti açısından suça konu kredi kartının dökümü getirtilip incelenerek, en son harcamaya göre suç tarihi tespit edildikten sonra, anılan 765 sayılı ve 5237 sayılı T. C. ile ilgili maddeleri uygulanmak suretiyle kanunun tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de; 1-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
2- Erteleme ile ilgili uygulama yapılırken sadece hapis cezalarının ertelenmesinin mümkün olduğu gözden kaçırılarak, hem hapis hem de adli para cezasını kapsayacak şekilde ertelemeye karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 06/12//2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.