Esas No: 2020/870
Karar No: 2020/2835
Karar Tarihi: 02.12.2020
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/870 Esas 2020/2835 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/870
Karar No : 2020/2835
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Mühendisleri Odası
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Huk. Müş. Av. …
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Onüçüncü Dairesinin 14/11/2019 tarih ve E:2013/2475, K:2019/3609 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 27/07/2013 tarih ve 28720 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Genel Aydınlatma Yönetmeliği'nin Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 14/11/2019 tarih ve E:2013/2475, K:2019/3609 sayılı kararıyla;
Davanın açıldığı tarih itibarıyla yürürlükteki hâliyle,"Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce belediyeler, il özel idareleri, Karayolları, küçük sanayi siteleri, konut kooperatifleri, site yönetimleri, dağıtım lisansı olmayan OSB’ler ve Toplu Konut İdaresi tarafından genel aydınlatma kapsamında tesis edilerek işletmeye alınmış olan aydınlatma tesisleri; proje, onay ve kabul şartı aranmaksızın mevcut durumun tespiti yapılarak taraflar arasında imzalanacak bir protokolle, mülkiyeti TEDAŞ’a ait olmak üzere, 31/12/2013 tarihine kadar ilgili dağıtım şirketine iz bedelle devredilir." şeklindeki Genel Aydınlatma Yönetmeliği'nin Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı;
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 3. maddesinin birinci fıkrasının (d), (f) ve (ı) bentleri, 9. maddesinin onbirinci fıkrası ile Geçici 6. maddesinin 6. fıkrasına yer verilerek;
Dava konusu uyuşmazlığın esasının, çeşitli kamu ve özel hukuk tüzel kişileri tarafından genel aydınlatma kapsamında işletilen aydınlatma tesislerinin herhangi bir proje, onay ve kabul şartı aranmaksızın ilgili dağıtım şirketine devredilip devredilemeyeceği hususundan kaynaklandığı ve öncelikle genel aydınlatmanın hukukî niteliğinin incelenmesi gerektiği;
30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6446 sayılı Kanun'un 30. maddesi ile "Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun" olarak başlığı değiştirilen 4628 sayılı Kanun'un, dağıtım şirketlerinin lisanslarında belirtilen bölgelerdeki tesislerde yenileme, ikame ve kapasite artırım yatırımlarını yapma, dağıtım sistemine bağlı ve/veya bağlanacak olan tüm sistem kullanıcılarına, eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin elektrik enerjisi dağıtımı ve bağlantı hizmeti sunma yükümlülüğü getirildiği; Kanun'da ve ilgili yönetmeliklerde, "dağıtım" faaliyetini yerine getirecek işletmelerin uyması gereken yükümlülüklerin açıkça düzenlendiği; söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin doğrudan hizmetin aksamasına yol açacak nitelik taşıdığı; bu nedenle dağıtım faaliyetinin kamu hizmeti niteliği taşıdığının açık olduğu;
Dağıtım faaliyetinin yürütülebilmesi için ise, bir tesisin varlığının zorunlu olduğu, genel aydınlatmanın da, dağıtım sistemi içerisinde dağıtım tesisi niteliğindeki aydınlatma tesisleri vasıtasıyla yapıldığı ve bu çerçevede, dağıtım faaliyetinin kamu hizmeti niteliğinin genel aydınlatma için de geçerli kabul edilmesi gerektiği;
Bununla birlikte, genel aydınlatmanın, kamu hizmeti niteliği taşımasının yanı sıra, kamu güvenliğini de ilgilendirmesi sebebiyle kamu düzenine de ilişkin olduğu; başka bir ifadeyle, genel aydınlatma hizmetinin hiç yapılmaması, geç yapılması veya kötü bir şekilde yapılmasının kamu düzenini bozacağı; örneğin, kamunun genel kullanımına yönelik bir alanın yeterince ve/veya hiç aydınlatılmamasının, hırsızlık, gasp, trafik kazası ve benzeri durumlarda can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürebileceği ve bu durumun kamu zararına da neden olacağı;
Diğer taraftan, 6446 sayılı Kanun ile, dağıtım şirketlerinin, dağıtım tesislerini yenilemek, kapasite ikame ve artırım yatırımlarını yapmakla yükümlü kılındığı; özelleştirme sonrası elektrik dağıtım tesislerinin iyileştirilmesi, güçlendirilmesi ve genişletilmesi için yapılan yatırımların mülkiyetinin kamuya ait olduğunun belirtildiği; özelleştirilen elektrik dağıtım tesis ve varlıklarına ilişkin her türlü işletme ile yatırım planlaması ve uygulamasında onay ve değişiklik yetkisinin Enerji Piyasası Düzenleme Kuruluna verildiği;
Bu kapsamda, dava konusu kuralla, Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce belediyeler, il özel idareleri, Karayolları, küçük sanayi siteleri, konut kooperatifleri, site yönetimleri, dağıtım lisansı olmayan OSB’ler ve Toplu Konut İdaresi tarafından genel aydınlatma kapsamında tesis edilerek işletmeye alınmış olan aydınlatma tesislerinin; proje, onay ve kabul şartı aranmaksızın mevcut durumun tespiti yapılarak taraflar arasında imzalanacak bir protokolle, mülkiyeti TEDAŞ’a ait olmak üzere, 31/12/2013 tarihine kadar ilgili dağıtım şirketine iz bedelle devredilmesinin öngörüldüğü;
Dolayısıyla kanun koyucu ve davalı idarenin iradesinin, mülkiyeti TEDAŞ'a ait olmak üzere, dağıtım tesisi niteliğindeki aydınlatma tesislerinin kamu veya özel ayrımı yapmaksızın ilgili dağıtım şirketi tarafından işletilmesi yönünde olduğu;
Bu durumda, her ne kadar teknik ve idarî gereklilikler ile standartlara uygun yapılıp yapılmadığı, hangi amaçla kullanıldığı bilinmeyen ve projesi, onayı, kabulü bulunmayan aydınlatma tesislerinin dağıtım şirketlerine devredilerek tüketim giderlerinin kamu kaynaklarından karşılanmasının kamu yararına aykırılık teşkil ettiği ileri sürülmüş ise de; hem genel aydınlatma kapsamındaki aydınlatma tesislerinin kamu hizmeti niteliğine sahip olduğu, hem de kanun koyucunun bu tesislerin işletilmesinden dağıtım şirketlerini sorumlu tuttuğu sonucuna varıldığı; aynı zamanda, aydınlatma tesislerinin herhangi bir proje, onay ve kabul şartı aranmaksızın ilgili dağıtım şirketine devri ile kamu düzeninin sağlanmasının da amaçlandığı;
Öte yandan, genel kullanım dışında yalnızca site ve kooperatif sakinlerinin kullandığı yerlerdeki aydınlatma tesislerinin tüketim giderlerinin kamu kaynaklarından karşılanamayacağı belirtilmiş ise de; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürlüğünün 17/07/2014 tarih ve 5564 sayılı Genel Aydınlatma Yönetmeliği Genelge (1)'in 4. maddesinde, TEDAŞ tarafından yürütülen genel aydınlatma tesislerindeki denetimlerde, site ve konut kooperatiflerince kamuya terkedilmiş imarlı yol aydınlatma tesislerinin yaya ve araç trafiğine tamamen açık olması, belediye imar müdürlüğünce site içindeki sokak ve caddelerin isimlerinin belirlenmiş olması hâlinde genel aydınlatma kapsamında elektrik tüketim ödemelerinin yapılabileceği kurala bağlandığından davacının bu iddiasına da itibar edilmediği;
Bu itibarla, dava konusu Genel Aydınlatma Yönetmeliği'nin Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; proje, onay ve kabul şartı aranmaksızın tesislerin devrini öngören dava konusu Yönetmelik düzenlemesinin hukuka aykırı olduğu, kooperatif ve site yönetiminin kullandığı elektrik hizmetinin genel aydınlatma kapsamına alınamayacağı, Kanun'da öngörülmeyen devralma yükümlülüğünün yönetmelik düzenlemesi şeklinde getirilmesinin normlar hiyerarşisine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; dağıtım şirketince genel aydınlatma tesislerine enerji verilmesinin, ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan aydınlatma tesislerinin can ve mal güvenliği açısından tehlike arz etmediğinin taahhüt edildiği anlamını taşıdığı, dava konusu düzenlemenin, can ve mal güvenliği taşımayan tesislerin genel aydınlatma kapsamına alınması gerektiği şeklinde yorumlanamayacağı, mevcut durumun tespit edilerek, varsa genel aydınlatma dışı tüketimin ayrıştırılması gerektiği ve kamu yararının gözetildiği, söz konusu düzenleme ile devir sürecinin hızlandırılması yönünde olumlu katkı sağlandığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 14/11/2019 tarih ve E:2013/2475, K:2019/3609 sayılı kararının ONANMASINA,
3. 02/12/2020 tarihinde, oybirliği ile kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.