Esas No: 2022/5571
Karar No: 2022/5061
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/5571 Esas 2022/5061 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/5571 E. , 2022/5061 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde kurulan hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesine ve bu maddeye ilişkin Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 esas ve 2020/33 sayılı iptal kararı ile de oluşan duruma göre;
Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra; kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olanlar dışında adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri gibi sanığın kusur yeteneğini etkileyen durumlardan bir veya birkaçı bulunmayan sanıklara basit yargılama usulünün uygulanabileceği, suçun basit yargılama usulü kapsamına girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması durumunda ise bu usulün uygulanamayacağı,
Mahkemece basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği durumda; iddianamenin, sanık, varsa mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmelerinin isteneceğinin, tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususunun da belirtilmesinden sonra gerekirse toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edildikten sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinde belirtilen kararlardan birine hükmedilebileceğinin, mahkûmiyet kararı verildiği takdirde ise belirlenecek sonuç ceza miktarının CMK’nın 251. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesine göre dörtte bir oranında indirileceğinin, koşulları bulunması halinde de kısa süreli hapis cezası belirlenmiş ise seçenek yaptırımlara çevrilebileceğinin veya hapis cezasının ertelenebileceğinin ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceğinin, hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçlarının belirtileceğinin, CMK’nın 252. maddesine göre, bu şekilde verilen kararların itiraz kanun yoluna tabi olduğunun, itiraz üzerine ise hükmü veren mahkemece duruşma açılarak genel hükümlere göre yargılamaya devam olunacağının, bu aşamadan sonra ise mahkemenin CMK’nın 252. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hüküm verirken, sanığın itirazı halinde daha önce 251. madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı olmadığının, ancak itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251. maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirimin korunacağının, bu şekilde kurulan hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabileceğinin, anlaşılması karşısında;
Yargıtayın bozma kararı üzerine yeniden yapılan yargılamada da bozma kararına uyulması halinde, mahkemenin soruşturma aşamasında toplanmış delillerle, ilgili kurum ve kuruluşlardan re'sen toplanması gereken belgeleri dikkate alarak, davada basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda bir karar vermesi gerekmektedir.
Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde, mahkemece iddianame ve Yargıtay bozma ilamı sanığa tebliğ edilerek, tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği, hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması durumunda cezasının ¼ oranında indirileceği, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilebileceği veya hapis cezasının ertelenebileceği ya da uygulanmasına yazılı olarak karşı çıkmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği belirtilip, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirebileceği ihtar edildikten sonra CMK’nın 251/3, 4 ve 5. fıkralarına göre bir hüküm kurulacaktır.
İnceleme konusu davada mahkemece, basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda bir karar verilmediği gibi, sanığa açıklamalı tebligat gönderilmeden hüküm kurulmuş, hükümde Anayasa Mahkemesinin 25/06/2020 tarih, 2020/16 esas ve 2020/33 sayılı iptal kararı gözetilerek 5271 sayılı CMK’nın 251/3. maddesi uyarınca sanığa verilen sonuç cezadan dörtte bir oranında indirim yapılmış, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısı bu hükmü temyiz etmiştir. Kanun yolunda hata re'sen dikkate alınacağından, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçeleri karara itiraz mahiyetindedir. Sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının bu itirazı nedeniyle artık basit yargılama usulü uygulanamayacağından, Mahkemenin duruşma açarak genel hükümlere göre bir karar vermesi gerekmektedir. Bu durumda mahkeme daha önce CMK’nın 251. maddesi kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı olmadığından, genel hükümlere göre hüküm kuracağı ve sanık müdafii de itiraz ettiği için ¼ oranındaki indirim uygulanmayacaktır. Bu hükme karşı genel hükümlere göre kanun yoluna gidilebilecektir.
Ancak sanık, hakkında CMK’nın 251/3. maddesi uyarınca ¼ oranında ceza indirimi yapılmak suretiyle verilen hükme itiraz ettiği halde, mahkemece CMK’nın 252. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca yeni bir hüküm kurulmaksızın dosya doğrudan Yargıtaya gönderilmiştir. Basit yargılama usulüne göre verilen hükmün temyize tabi kabul edilmesi halinde, aleyhe temyiz olmadığı için, cezasına itiraz etmiş olmasına rağmen, sanık ¼ oranındaki ceza indiriminden faydalanmış olacak; bir başka deyişle aynı olayda cezasına itiraz eden sanık ile itiraz etmeyen sanık arasında sonuç ceza bakımından bir fark olmayacaktır. Bu ise yargılamanın hızlanması, davaların kısa zamanda sonuçlanması ve mahkemelerin iş yükünün azaltılması bakımından alternatif bir çözüm yolu olarak getirilen basit yargılama usulünün amacı ile bağdaşmayacaktır. Bu nedenle kanun koyucu basit yargılama sonucu verilen kararların açıkça itiraza tabi olduğunu belirterek, itiraz sonucu izlenmesi gereken usulü de CMK’nın 251 ve 252. maddelerinde düzenlemiştir.
Mahkemece, basit yargılama usulü ile ilgili usuli işlemler yerine getirilmemiş olsa da sanık hakkında belirlenen sonuç cezadan CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesi uyarınca ¼ oranında ceza indirimi yapıldığı için, sonucu bakımından basit yargılama usulünün uygulandığı görülmekle, bu kapsamda verilen kararın CMK’nın 252. maddesinin 1. fıkrasına göre itiraza tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili CMK’nın 252/2-3 maddeleri uyarınca hükmü veren mahkemece karar verilmesi gerektiğinden, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 18.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.