23. Hukuk Dairesi 2013/5684 E. , 2013/7344 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki üyelik tespiti, mümkün olmazsa tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 2004 yılında davalı kooperatife üye olduğunu, 2005 yılı Aralık ayında davalı kooperatif tarafından müvekkiline aidatları başka bir hesaba yatırmasının bildirildiğini, müvekkilinin de bu aydan itibaren aidatları bu hesaba yatırdığını, müvekkilinin daha sonra davalı kooperatife üye olmadığını ve adına aidatlarını yatırdığı şirketin de kooperatif başkanı ve üyelerinin eşleri tarafından kurulmuş paravan bir şirket olduğunu öğrendiğini, kooperatif başkanı ...’ün 08.05.2006 tarihinde yazılı olarak kendi hissesini müvekkiline devrettiğini, bu devrin kooperatif tarafından kabul edilmediğini, bunun üzerine müvekkili ile ...’ün noterde devir yaptıklarını, ancak kooperatifçe devrin yine kabul olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatife üye olduğunun tespitine, bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 55.000,00 TL"nın dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ...’den 03.05.2007 tarihinde 51.700,00 TL bedelle devralınan üyelik bedelinin artık adı geçenden istenmesi gerektiğini, müvekkilinin hesabına yatırılmış gözüken paranın aslında ... uhdesinde ve zimmetinde olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, sebepsiz zenginleşmeye dayalı davada zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının, müvekkili kooperatife üyelik kaydı için resmi ve geçerli bir başvurusunun bulunmadığını, bu esnada ...’ün, davacı ile imzaladığı sözleşmeye aykırı davranarak hissesini 08.05.2007 tarihinde... isimli kişiye devrettiğini, davacının mevcut durum itibariyle üye olarak kaydedilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, kooperatiflere yeni üye kaydı Kooperatifler Yasası’na göre belli esaslara tabi tutulmuş olup, davacının bu çerçevede üye kaydının yapılmadığı, davacı tarafından yapılan ödemenin ...’e yapıldığı, noterde düzenlenen sözleşme ile davacının 51.700,00 TL’yi ödemek suretiyle ...’ün hissesini devraldığı, bu devirle birlikte davacı da en başından itibaren yatırdığı para ile gerçekte üyelik kaydının olmadığını kabullenmiş sayılacağından, iki kişi arasında gerçekleşen bu ilişkide davacının parasını davalı kooperatiften isteyemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, üyeliğin tespiti, bu mümkün olmadığı takdirde ödenen paranın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının üyelik tespitine ilişkin talebi reddedilmekle birlikte davacının terditli talebi olan davalı kooperatife ödediği paraların iadesi istemine ilişkin herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan davanın reddine karar verilmiştir. ... C. Başsavcılığı"nın 207/12265 soruşturma sayılı evrakında alınan bilirkişi raporunda, davacının davalı kooperatifin banka hesabına 21.000,00 TL peşin, Eylül 2004-Ekim 2005 tarihleri arasında her ay olmak üzere toplam 16.400,00 TL yatırmış olduğu tespit edilmiştir.
Öte yandan karar ve ilam harcı, maktu ve nispi olmak üzere iki çeşittir. (492 sayılı Kanun m.15,21). Bu anlamda davanın maktu veya nispi harca tabi olup olmaması, kural olarak dava konusunun para ile değerlendirilebilir olup olmamasına göre değişmektedir. Nispi harç, konusu belli bir değerle (para veya yara ile değerlendirilebilen bir şey) ilgili davalarda, hüküm altına alınan değer üzerinden tarifedeki belli nisbete göre alınan harçtır ( 1 Sayılı Tarife, madde III/1-a). Maktu harç ise, konusu belli bir değerle tespit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan harçtır ( 1 Sayılı Tarife, madde III/2-a). Harçlar Kanunu"nun 16/1. maddesinde değer ölçüsüne göre harca tabi işlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin; tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda gayrimenkulün değerinin esas alınacağı öngörülmüştür.
Harçlar Kanunu"nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamaz.Somut olayda, dava nispi harca tabi olup, davacının 55.000,00 TL tazminat talebi olduğuna göre, mahkemece, Harçlar Kanunu"nun 30. maddesi uyarınca buna ilişkin harcın tamamlanması için davacıya süre verilmesi, re"sen eksik harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, maktu harçla yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davacının harç eksikliğini tamamlaması halinde; kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman bir bilirkişi aracılığıyla davalı kooperatiften defter, kayıt ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde inceleme yapılarak, davacı tarafından temyiz edilmediğinden üyelik tespitinin reddine ilişkin mahkemenin 14.05.2013 tarihli kararının kesinleştiği ve davacının davalı kooperatife yaptığı ödemeleri sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebileceği gözönünde bulundurulmak suretiyle, davacının davalı kooperatifin hesabına yatırdığı para olup olmadığı, varsa miktarı konusunda açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.