Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/11028
Karar No: 2009/141
Karar Tarihi: 12.01.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/11028 Esas 2009/141 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2008/11028 E.  ,  2009/141 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/06/2008
    NUMARASI : 2006/216-2008/233

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, davalı torunun  hileyle 4879  parseldeki  dairesini,tapuda bedel  düşük  göstermek suretiyle  elinden  aldığını, bu durumu dava açmazdan birkaç gün önce  öğrendiğini ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, duruşmalara katılmayıp yanıt da  vermemiştir.Mahkemece, davalının davacıyı kandırması suretiyle  bedel ödenmeksizin alım satım akdi düzenlenerek taşınmazın iktisap  edildiğinin anlaşıldığını gerekçesiyle  davanın  kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekilince tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                -KARAR-
    Dava,hile hukuksal  nedenine dayalı tapu iptali-tescil  isteğiyle açılmış,yargılama aşamasında  davacının ölümü üzerine dava mirasçıları tarafından  sürdürülmüştür.
    Mahkemece, temlikin hile  ile  gerçekleştirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak, veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur. B.K"nun 28/l maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme  yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen  koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable Ş.olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.                                                           
    Öte yandan,hile her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir.Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluylada kullanılabilir.
                  Somut olaya gelince; 4879 parsel sayılı taşınmazın 20/224 payı ve bu  paya isabet  eden zemin kat 4 nolu dairenin  tamamı davacıya aitken,15.11.2001 tarihinde  intifa hakkını uhdesinde bırakıp çıplak mülkiyetini satış suretiyle  davalıya temlik ettiği kayden sabittir.
    Dinlenen tanıklar, davalının  annesinin  doğumdan hemen sonra  öldüğünü,davalıyı davacı  dedesinin büyüttüğünü, davalının araba almak  isteğini,ancak bunun için ihtiyaç duyduğu krediyi temin  edebilmek  amacı ile dava  konusu taşınmazın  adına  tescil  edilmesini  istediğini, bunun karşılığında  davacı dedesine bakmayı vaadettiğini, davacının da davalıdan ölünceye  kadar bakılacağı güvencesini aldıktan sonra  temliki işlemi  gerçekleştirdiğini bildirmişlerdir.
    Tanık beyanları  yukardaki ilkeler uyarınca  irdelendiğinde hileden  sözedilemeyeceği, temlikin  iradi  olduğu  sonucuna varılmaktadır.Öte yandan davacı temliki  başından beri  bildiğine göre, dava tarihi itibariyle  hak düşürücü sürenin geçtiği de  kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin  takdirinde yanılgıya  düşülerek yazılı şekilde  karar verilmesi  doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazları  yerindedir.Kabulü ile  hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun  428. maddesi  uyarınca BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,12.01.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi