10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3477 Karar No: 2016/3494 Karar Tarihi: 17.03.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/3477 Esas 2016/3494 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/3477 E. , 2016/3494 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi.
Davacı, çalıştığı iş ve işyeri itibariyle fiili hizmet zammı süresinden yararlandırılması gerektiğinin tespitini istemiştir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde mahkemenin görevsizliğine, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, karar verilmiştir. Hükmün, davalı işveren vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosya kapsamından, 657 sayılı Kanunun 4-d maddesi kapsamında davalı işverene ait hastanede işçi olarak çalıştığı ve 1993/1. döneminden itibaren davalı işverenin işyerlerinden 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi (506 sayılı Kanun) kapsamında sigortalılık bildirimleri bulunduğu anlaşılan davacının, fiili hizmet süresi zammının tespitine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece tespiti istenen dönem 5434 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağından bahisle 5510 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi ve 101 maddelerine istinaden görevli yargı yerinin idari yargı olduğğundan bahisle mahkemenin görevsizliği ile dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemelerce resen gözetilmesi gerekir. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesi ile mülga 506 sayılı Kanun"un 134. maddesinde bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. Davacının, 657 sayılı Kanunun 4- d bendi kapsamında işçi olarak çalıştığı ve sigortalılık bildirimlerinin 5510 sayılı Kanunun 4/1-a (506 sayılı Kanun) kapsamında yapıldığı, istemin ise 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 40. maddesinde düzenlenen “Fiili Hizmet Zammı Süresi”nin tespiti istemine ilişkin olduğu gözetildiğinde, dava 5510 sayılı Kanunun içeriğinde uygulama yeri bulmaktadır. Bu durumda sözü edilen 101’inci madde hükümlerine göre İş Mahkemesi davaya bakmakta görevlidir. Hal böyle olunca mahkemece, işin esasına girilerek, hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı işveren vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.