8. Hukuk Dairesi 2018/4642 E. , 2019/3838 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ecrimisil Ve Yıkım
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili; davacının maliki olduğu 538 parsel sayılı taşınmaza davalı kurum tarafından haksız olarak el atıldığını, daha önce kamulaştırma işlemi yapıldığını ancak yol genişletme çalışması sırasında kamulaştırılmış alandan daha fazlasının işgal edilerek fiilen yola dönüştürüldüğünü belirterek, el atmanın önlenmesini, yıkım ve eski hale getirme bedeli olarak 3.000 TL, dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedeli olarak 2.000 TL"nin tahsilini talep etmiş, 26.01.2015 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme bedeline ilişkin talebini 88.025,90 TL olarak güncellemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmaza el atmanın önlenmesine, 2.000 TL ecrimisil bedelinin ve 88.025,90 TL kal masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, el atmanın önlenmesi, eski hale getirme bedeli ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin el atmanın önlenmesi davasının kabulüne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davalı vekilinin ecrimisile yönelik temyiz isteği yönünden, karar tarihi itibariyle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na 5236 sayılı yasa ile eklenen ek 4. madde ve HUMK’un 427. maddesi uyarınca davanın temyize konu bölümünün 2.080 TL’yi geçmemesi durumunda karar kesindir. Somut olayda temyize konu olan tutar, bu düzeye ulaşmadığından davalının ecrimisile yönelik temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
3.Davalı vekilinin kal masrafına ilişkin talebine gelince, mahkemece kal masrafı olarak değerlendirilmişse de, davacının isteğinin eski hale getirme bedeli olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece 12.09.2014 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davalı taşınmaz üzerinde davalı kurum tarafından yapılmış olan yolun kali ile taşınmazın eski hale getirilmesi için belirlenen 88.025,90 TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Ancak Mahkemece öncelikle davalı idareden Karayolları Genel Müdürlüğünün görevinin kapsamına, sahip olduğu imkanlara ve makine parkına göre taşınmazın bizzat davalı idare tarafından eski hale getirilmesini kabul edip etmediği hususu sorulmalı, kabul etmesi durumunda İcra İflas Kanunu"nun 30. maddesi gözetilerek eski hale getirmenin kapsamı ve alınması gereken önlemlerin ayrıntısı ile hüküm fıkrasında gösterilmesi, kabul etmediği takdirde ise şimdiki gibi eski hale getirme bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerekirken, davalıya bu husus hatırlatılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenle davalı vekilinin elatmanın önlenmesine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenle ecrimisile yönelen temyiz itirazlarının miktardan reddine, davalı vekilinin yukarıda 3. bentte belirtilen temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kararın niteliğine göre kal"e yönelen sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 08/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.