Esas No: 2020/2695
Karar No: 2020/2846
Karar Tarihi: 02.12.2020
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2695 Esas 2020/2846 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2695
Karar No : 2020/2846
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
DİĞER DAVALI : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yol Yapı Sanayi ve Ticaret A. Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 10/03/2020 tarih ve E:2019/393, K:2020/823 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … tarih ve … sayılı kararı ile Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün "Tülü Açık Ocağı"na ilişkin … tarih ve … sayılı, "Simav Açık Ocağı"na ilişkin … tarih ve … sayılı işlemlerinin ve bu işlemler sonrasında tesis edilmiş diğer sıralı işlemlerin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 10/03/2020 tarih ve E:2019/393, K:2020/823 sayılı kararıyla;
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün "Tülü Açık Ocağı"na ilişkin … tarih ve … sayılı, "Simav Açık Ocağı"na ilişkin … tarih ve … sayılı işlemlerinin dayanağı … tarih ve … sayılı Kurul kararının, Kurul'un … tarih ve … sayılı kararı ile tesis edildiği tarih itibarıyla iptaline karar verildiği; davalı Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün savunmasında, anılan işlemlerin de dayanak Kurul kararının tesis edildiği tarih itibarıyla iptal edildiği, Kurulun … tarih ve … sayılı kararı doğrultusunda yeni işlemler tesis edildiği, davaya konu işlemlerin ortadan kaldırıldığı belirtildiğinden, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davanın açılmasına sebebiyet veren davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarelerden Kamu İhale Kurumu tarafından, … tarih ve … sayılı Kurul kararının, uygulamada bazı idarelerce fiyat farkı uygulama esaslarına ilişkin hatalı belirlemeler yaptıklarından bahisle, Kuruma yapılan başvurular sonucunda, hakkaniyete uygun bir çözüm amacına yönelik olarak tesis edildiği; davanın açıldığı tarih itibarıyla haklı durumda olduklarından, Dairece davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin idarelerine yükletilmesi yönünden sözü edilen kararda hukuki isabet bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden Kamu İhale Kurumunun temyiz isteminin reddine,
2. Dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 10/03/2020 tarih ve E:2019/393, K:2020/823 sayılı kararının ONANMASINA,
3. 02/12/2020 tarihinde, oyçokluğu ile kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY
X- Dava, … tarih ve … sayılı kararı ile Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün "Tülü Açık Ocağı"na ilişkin … tarih ve … sayılı, "Simav Açık Ocağı"na ilişkin … tarih ve … sayılı işlemlerinin ve bu işlemler sonrasında tesis edilmiş diğer sıralı işlemlerin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmış, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen 10/03/2020 tarih ve E:2019/393, K:2020/823 sayılı kararda, … tarih ve … sayılı Kurul kararı ile, dava konusu Kurul kararının tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükten kaldırıldığı ve dava konusu diğer işlemlerin de dayanak Kurul kararının tesis edildiği tarih itibarıyla iptal edildiği, Kurulun … tarih ve … sayılı kararı doğrultusunda yeni işlemler tesis edildiği, davaya konu işlemlerin ortadan kaldırıldığı gerekçesine yer verilmek suretiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı idareler aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, anılan Kanun'da hüküm bulunmayan hususlarda “yargılama giderleri”ne ilişkin olarak 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. 1086 sayılı Kanun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 450. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olup, 6100 sayılı Kanun'un 447. maddesinde “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmü yer almıştır.
6100 sayılı Kanun'un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında da “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralı yer almaktadır.
Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu Kurul kararının bilahare yürürlükten kaldırıldığından söz edilerek davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen, yargılama giderlerinin davalı idareler üzerinde bırakılmasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
İdari işlemlerin -bu arada düzenleyici işlemlerin- hukuka uygun olduklarına dair bir yargı kararına gereksinim duymadan hukuka uygun kabul edilerek ilgililer üzerinde hukukî sonuç doğurması olarak tanımlanabilen “hukuka uygunluk karinesi”ne göre de dava konusu düzenleyici Kurul kararının, 6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinde zikredilen “davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu” kapsamında, hukuka uygun sayılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın davalı idarelerden Kamu İhale Kurumu yönünden yargılama giderleri ve vekâlet ücretine yönelik kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.
KARŞI OY
XX- Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu işlemlerin bilahare iptal edildiğinden söz edilerek davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen yargılama giderlerinin davalı idareler üzerinde bırakılmasına karar verildiği ve bu giderler arasında yer alan vekalet ücretinin davalı idarelerce davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331. maddesinin 1. fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu edilen işlemlerin daha sonra iptal edildiğinden bahisle uyuşmazlığın esası hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un yukarıda metnine yer verilen 331. maddesinin 1. fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekir.
Bu durumda; konusu kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı kararıyla neticelenen davada, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip buna göre yargılama giderleri konusunda hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, davanın açılmasına davalı idarelerin sebebiyet verdiği gerekçesine dayalı olarak yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı idarelere yükletilmesine hükmedilmiş olduğundan, temyiz başvurusuna konu kararın davalı idarelerden Kamu İhale Kurumu yönünden bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.