20. Hukuk Dairesi 2014/8418 E. , 2015/1329 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ................ ve Belediye Başkanlığı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; ...... İli, .... Köyü Mevkiinde bulunan 11/03/1974 tarih ve 10 sıra numaralı tapu ile ....... Köyü Mevkiinde bulunan 11/03/1974 tarih ve 11 sıra numaralı tapunun müvekkilinin murisi ............... adına kayıtlı olduğunu, dava konusu taşınmazın müvekkilinin murisi ve bütün mirasçıları tarafından 11/03/1974 tarihinden itibaren nizasız bir şekilde kullanıldığını, taşınmazın kadastro çalışmalarında tescil harici bırakıldığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına miras payı oranında tapuya tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... ve ................ aleyhine açılan davanın kabulü ile davaya konu edilen, ...... İli, ....... İlçesi, ...... Köyü sınırları içerisinde bulunan harita mühendisi .............."ün 01/04/2013 tarihli krokili raporunda Ek-1 nolu krokide (A4) ve (A3) harfleri ile gösterdiği toplam 6117,32 m2"lik kısmı ile (A5) ile gösterdiği 1883,74 m2"lik kısmının davacının babası ................ oğlu ..............."ın her iki tapu kaydında hissesi, 16/32"şer olduğundan her iki parselde 16/32 paydan 1/5 payın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ................ ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Şöyle ki; davacı vekili dava dilekçesinde, 11/03/1974 tarih ve 10-11 sıra numaralı tapu kaydına sahip taşınmazın müvekkilinin murisi ............... adına kayıtlı olduğunu, tapuda kayıtlı bu taşınmazların yapılan kadastro çalışmalarında tescil harici bırakıldığını ileri sürerek taşınmazın müvekkilinin miras payı oranında tapuya tescilini talep etmiştir. Davacının mirasbırakanı ..............."ın ............. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 12.05.2010 tarih ve 2010/553-510 sayılı mirasçılık belgesine göre davacıdan başka mirasçılarının bulunduğu görülmektedir. Davacı dava dilekçesinde, taşınmazın mirasbırakanı .................."den kaldığını açıklamış, intikal şekli konusunda bir beyanda bulunmamıştır. Dosya kapsamı ile dava dilekçesindeki bilgilere göre, davacının mirasbırakanı .................."in ölü olduğu anlaşıldığına göre, murisin terekesi TMK"nun 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir.
Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlar üzerinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. TMK"nun 702. maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Dava da bir tasarrufi işlem olup, kural olarak üçüncü kişilere karşı tüm mirasçıların birlikte dava açmaları gerekir.
Davacı dava dilekçesinde, sadece kendi adına iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Bu nedenle terekeye dâhil bir taşınmaz için bir veya birkaç mirasçının tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve hukuki ehliyeti bulunmamaktadır. Öyle ise, dava konusu taşınmazın mirasçıları arasında ve tüm mirasçıların katılımıyla paylaşılıp paylaşılmadığının, paylaşım, satış, bağış yoluyla davacıya geçip geçmediğinin araştırılması, şayet, murisin terekesi mirasçıları arasında ve tüm mirasçıların katılımıyla paylaşıma tabi tutulmamış, taşınmaz paylaşım, satış veya bağış yoluyla davacıya intikal etmemiş ise, davacının terekeye dâhil taşınmaz için tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve ehliyeti bulunmadığından ve tek başına kendi adına iptal ve tescil isteğinde bulunduğundan, TMK"nun 702. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Şayet terekeye dahil taşınmaz açıklanan yollardan davacıya geçmiş veya davacı tek mirasçı ise şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmesi düşünülmelidir. Bu husus aktif dava açma ehliyetine (dava şartına) ve kamu düzenine ilişkin olup, Mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulur. Belirtilen eksiklikler giderilmeden davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ................ ve davalı ..."nın temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.