13. Hukuk Dairesi 2014/929 E. , 2014/16582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2013
NUMARASI : 2011/180-2013/562
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı eczacı olduğunu, davalı kuruma fatura etmiş olduğu " L.O. 100" isimli şeker ilacından 15 adet reçetede yer alan 55 adet ilaç küpürünün sahte olduğu ve aynı reçetede sahte ve orjinal küpürlerin kuruma fatura edildiğinden bahisle reçete bedelinin 10 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşmenin 2 yıl süreyle feshedildiğinin davalı tarafından bildirildiğini, zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak kuruma sahte ilaç fiyat küpürü fatura etmediğini,ilaçların dapodan gelme tarihleri ile reçete etme tarihinin aynı olması nedeniyle,davalı tarafından yapılan işlemin haksız olduğunu ileri sürerek, protokol hükümlerine aykırı biçimde 2 yıl süre ile sözleşmenin feshine ilişkin SGK Başkanılğının 18.02.2011 tarih ve 551-99-2972047 sayılı fesih kararının iptaline, sözleşmenin aynı koşullarda devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı,davacının kuruma fatura ettiği 14 adet reçete ekindeki 55 adet L. O. isimli ilaç küpürünün sahte olduğunu, davacının tespit edilen eylemlerinin sözleşme eki protokolünün 6.3.19 .maddesine aykırı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabülüne, davalı kurumun davacı hakkında tesis ettiği sözleşmenin feshine ilişkin işlemin iptaline,sözleşmenin aynı koşullarda devamına,taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Şöyle ki, davacı, davalı kurumun aralarındaki sözleşmenin haksız feshedildiğini ileri sürerek fesih kararının iptalini istemiştir. Davalı,55 adet L.O. isimli ilaç küpürünün sahte olduğunun tespit edildiğini feshin haklı olduğunu savunmuştur. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda,ilaçların davacı tarafından ruhsatlı ecza depolarından temin edildiği,eczacının söz konusu ilaçları ruhsatlı ecza deposu dışından spot piyasadan temin edemeyeceği,kaldı ki sahte ilaç küpürlerinin eczacı tarafından çıplak gözle sahteliğinin tespitini de mümkün olamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekirse,bilirkişi raporunda;"...sahte ilaç küpürlerinin tespitinin uzman bilirkişiler tarafından yapılmasının gerektiği..." belirtilmiştir. Yani, her ne kadar sahteliğin çıplak gözle tespitinin mümkün olmadığı somut bir tespit ise de,daha gerçekçi bir tespitin ancak uzman bilirkişi marifetiyle yapılması gerektiği sonucu açıkça ortaya konmaktadır.Ayrıca davalının temyiz konusu ettiği 26 adet küpüre ilişkin ilaçların faturasının davacı tarafından dosyaya ibraz edilmediği de dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Bu ilaçların faturalarının satın alınan ecza deposundan davacı tarafından istenip istenmediği de de belli değildir,bunun da açıklığa kavuşturulması gerekir.Sahteliği idddia edilen tüm ilaç küpürlerinin konusunda uzman kriminoloji uzmanı bilirkişi marifetiyle alınarak az yukarıda açıklanan hususlar da gözetilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarda 1.bentte açıklanan nedenlerden dolayı temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA,2. bent gereğince davalı kurumun temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.