Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2012/13471 Esas 2013/29607 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/13471
Karar No: 2013/29607
Karar Tarihi: 11.12.2013

Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2012/13471 Esas 2013/29607 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Araklı Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen bir davada sanık, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan 4 ay hapis cezası almıştır. Ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumuyla ilgili yanlış bir karar verilmiştir. Ayrıca temel cezada çelişkiye neden olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılmış, zincirleme suç hükmü nedeniyle temel cezada artırım yapılmış ancak uygulanan kanun maddesi gösterilmemiştir. Bu nedenlerle karar bozulmuştur.
Uygulanan kanun maddeleri:
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesi (1)(a) ve (c) bendleri
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesi
- 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. ve 232/6. maddeleri
2. Ceza Dairesi         2012/13471 E.  ,  2013/29607 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 2 - 2010/151213
    MAHKEMESİ : Araklı Sulh Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 11/11/2009
    NUMARASI : 2007/36 (E) ve 2009/354 (K)
    SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının “en az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesi” şeklindeki seçenek yaptırıma çevrilmesine karar verilirken uygulanan kanun maddesi olarak 5237 Sayılı TCK’nın 50. maddesinin 1.fıkrasının ( c ) bendi yerine aynı fıkranın ( a ) bendinin yazılmış olması, mahallinde düzeltilme olanağı bulunan bir yazım hatası olarak kabul edilmiş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1-) Hüküm fıkrasında temel cezanın alt sınırdan belirlendiği yazılı olduğu halde, alt sınırdan uzaklaşılarak TCK’nın 123.maddesi uyarınca sanık hakkında 4 ay hapis cezasına hükmolunması suretiyle kararda çelişkiye neden olunması,
    2-) Sanığın, katılan Fatma tarafından kullanılan cep telefonunu sürekli olarak aradığı, sürekli telefona katılanın çıkması nedeniyle sanığın huzur bozucu aramalara devam ettiği, telefona katılan Fatma"nın dışında ise zaman zaman çocuklarının da cevap verdikleri, ancak sanığın “sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla telefon etmesi” şeklindeki eylemini katılan Fatma"ya karşı işlediği, sanığın amacı ve kastı dikkate alındığında “aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunun” söz konusu olmadığı ve eylemin tek suç olacağı gözetilmeden, sanık hakkında 5237 Sayılı TCK"nın 43.maddesi uygulanarak fazla ceza verilmesi,
    3-) Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.06.2008 tarih,2008/2-149 esas, 2008/163 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere koşullu bir düşme nedenini oluşturan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, objektif koşulların varlığı halinde, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca 5271 Sayılı CMK’nın 231.maddesinin 5.fıkrasının son cümlesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade edeceğinden, 5237 Sayılı TCY’nın 50/1.maddesindeki kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin düzenlemelere göre sanığın daha lehine olduğu gözetilmeden, “kısa süreli hapis cezanın seçenek yaptırıma çevrildiği” biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    4-) Kabule göre de, zincirleme suç hükmü nedeniyle temel cezada ¼ oranında artırım yapılırken uygulanan kanun maddesi gösterilmeyerek 5271 Sayılı CMK’nın 232/6.maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 11.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.