11. Hukuk Dairesi 2013/8565 E. , 2013/22839 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07.02.2013 tarih ve 2012/125-2013/68 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 2002/00147 tasarımın tescili için 29.01.2002 tarihinde TPE’ne başvurduğunu, davalının birinci 5 yıllık koruma süresinin bitiminde tasarımını yenilemediğini, 554 KHK uyarınca 31.01.2007 tarihine kadar normal ücretle 30.06.2007 tarihine kadar ek ücret ödemek sureti ile tasarımını yenileyebilme hakkının olduğunu, davalının 2002 00147 nolu tasarımının koruma süresinin 30.06.2007 tarihinde dolduğunu bu tasarıma karşı 5 yıllık hükümsüzlük dava açma süresinin 30.06.2012 tarihinde biteceğini, bu sebeple bu davanın süresinde açıldığını, davalının dava konusu tasarımının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yenilik ve ayırt edicilik özelliğinden yoksun olduğunu ileri sürerek, davalı adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tasarımın hükümsüzlüğü davasının koruma süresince veya hakkın sona ermesini izleyen 5 yıl içerisinde açılabileceği, bu sürenin 5 yıllık koruma sürelerinin sonunda başladığı, davalıya ait tasarımın 29.01.2002 tarihinde tescil edildiği, 29.01.2007 tarihinde koruma süresinin sona erdiği, 5 yıllık dava açmak için hak düşürücü sürenin ise 29.01.2012 tarihinde sona ermiş olup, davacı tarafça 19.04.2012 tarihinde hak düşürücü süreden sonra açılan davanın esasa girmeden reddine karar vermek gerektiği, her ne kadar, davacı taraf 6 aylık yenileme süresinin sonundan itibaren 5 yıllık hak düşürücü sürenin başlaması gerektiğini beyan etmiş ise de, söz konusu hakkın yenileme süresinin uzatılmasına yönelik olup koruma süresini uzatan bir özelliğinin bulunmadığı gerekçesiyle, 5 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılmadığından süre nedeni ile davanın esasa girilmesine yer olmadığına, ve süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı adına tescilli iken yenilemesi yapılmayan endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
556 sayılı KHK’nin 44/3 uyarınca, endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü davası, koruma süresinin devamınca veya hakkın sona ermesini izleyen 5 yıl içerisinde dava edilir. Somut uyuşmazlıkta TPE tarafından mahkemeye gönderilen 2002/147 sayılı tasarım dosyasında tasarım hakkının sona erip ermediği veya sona ermişse hangi tarih itibari ile sona erdiği konusunda bir açıklama mevcut değildir. Bu durumda uyuşmazlık konusu tasarım tescili üzerindeki hakkın sona erme tarihi TPE’den sorulup belirlendikten sonra sonuca gidilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.