19. Ceza Dairesi Esas No: 2018/40 Karar No: 2018/3401 Karar Tarihi: 26.03.2018
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/40 Esas 2018/3401 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İcra Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2018/40 E. ve 2018/3401 K. numaralı kararda, şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bir suçu işleyen sanığın, gerçekleşme koşullarının oluşması durumunda mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak, bu konuda eksik inceleme yapılıp karar verildiği ve bu nedenle kararın bozulma gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca, kararda CMK'nın 253. ve 254. maddelerinin sanık hakkında uygulanması gerektiği ve TCK'nın ilgili maddelerine göre adli para cezasının verilebileceği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, İİK'nın 331. maddesi ve 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi, CMK'nın 253. ve 254. maddeleri ile TCK'nın 50/1-a ve 52/2 maddeleri kararda yer alan konular arasındadır.
19. Ceza Dairesi 2018/40 E. , 2018/3401 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. UYAP sisteminden yapılan incelemede; kararın, şikayetçi vekiline 16.02.2016 tarihinde tefhim olunduğu, temyiz dilekçesinin ise 22.02.2016 tarihinde ve yasal süresi içerisinde ibraz edildiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki temyiz talebinin reddi yönündeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, “1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, 2-)Telef ederek 3-)Kıymetten düşürerek, 4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek, 5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek; mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması karşısında, somut olayımızda; icra dosyası içerisinde haciz talebi bulunan ve sanık müdafinin temyiz başvurusunda borcu karşılamaya yeteceği ifade edilen sanığın hissedar olduğu taşınmazların mevcut durumları tespit edilip, varsa üzerlerindeki haciz ve ipotekler de dikkate alınmak sureti ile borcu karşılamaya yetip yetmeyeceği belirlenip, sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının takdiri yerine eksik inceleme ile karar verilmesi, Kabule göre ise; 1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 331/1. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, 2-Sanık hakkında, TCK"nın 50/1-a maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezasından seçenek yaptırımlara çevrilen adli para cezası ile TCK"nın 52/2 maddesi uyarınca doğrudan verilen adli para cezalarının toplanması sureti ile hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafi ile şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 26/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.