Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin reddi kararı ve mahkumiyet hükmü, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında verilen 30/12/2014 tarihli hükümle 3.000 TL adli para cezası yanında TCK"nın 53/6. maddesinin de uygulanmasına karar verilmesi ve hükmün kapsamında yer alan ceza ve güvenlik tedbirlerinin ayrı ayrı değerlendirilmesinin de mümkün olmaması sebebiyle, hükmün temyizi kabil olduğu anlaşılmakla; temyiz isteminin reddine ilişkin 19/02/2014 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede; 11/02/2014 tarihli duruşma tutanağında zabıt katibinin imzası bulunmaması; tutanağın hakim tarafından imzalanması ve bu celse esaslı işlem yapılmaması karşısında; ayrıca sunduğu 30/09/2014 tarihli rapor hükme dayanak olarak alınan bilirkişi ..."in açık kimliği tespit edilmemesi ve yemininin yaptırılmaması ise; tarafların kabulü ve dosyada mevcut deliller uyarınca sanığın tam kusurlu kabul edilmesi karşısında sonuca etkili görülmediğinden, özel halk otobüsü şoförü olan sanığın, olay günü yönetimindeki aracın orta kapısını açık bırakarak seyir halinde iken, araçta yolcu olarak bulunan katılanın açık olan orta kapıdan düşerek hayati tehlike geçirecek, vücudunda kemik kırığı oluşacak ve duyularından birinin işlevinin sürekli zayıflaması niteliğinde olacak şekilde yaralanmasına sebep olduğu olayda, suçun işleniş şekli, katılanın yaralanmasının niteliği, sanığın kusurunun ağırlığı ile hak ve nesafet kuralları uyarınca maddede belirtilen temel cezanın alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak tayini ve kapısı açık olarak seyrini sürdüren sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 03.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.