
Esas No: 2013/5530
Karar No: 2013/7308
Karar Tarihi: 21.11.2013
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/5530 Esas 2013/7308 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi
Davacı yanca açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller T. Ekonomi Bankası A.Ş. ve Akbank T.A.Ş. vekili ile ... Asansör ve San. Tic. A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili müvekkilinin inşaat taahhüt işleri yaptığını ve ağırlıkla kamu kurumlarının ihaleli işlerini üstlendiğini; ekonomik darboğaz nedeniyle borca batık hale geldiğini ve devam eden işleri tamamlaması halinde elde edeceği kârla borca batıklıktan kurtulabileceğini ileri sürerek, iflasının bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre davacı şirketin borca batık olduğu ve sunulan iyileşme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu gerekçesiyle iflasının bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir.
Kararı, müdahiller T. Ekonomi Bankası AŞ. ve Akbank T.A.Ş. vekili ile ... Asansör ve San. Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekir (İİK.m.179). Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tesbiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulmalıdır (HMK.m.266). Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tesbit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir.
Dosyanın incelenmesinde borca batıklığın usulüne uygun biçimde tesbit edildiği görülmüştür.
Çözümlenmesi gereken hukuki sorun sunulan iyileştirme projesinin gerçekten ciddi ve inandırıcı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Sadece takiplerin durdurulması ve
diğer iflas erteleme tedbirleri ile iflasın ertelenmesinin istenmesi mümkün değildir; yukarıda da belirtildiği gibi davacının sermaye ve/veya kârlılığı ne şekilde arttıracağını somut verilerle ispatlaması lazımdır.
Davacı şirket iyileştirme projesi olarak sadece devam ettiği işleri bitirmeyi öngörmüştür. Bir inşaat şirketinin işçilik, malzeme ve diğer girdileri ne şekilde finanse Edeceği, iflasın ertelenmesi bakımından önemli olup, davacının iyileştirme projesinde işletme sermayesinin ne şekilde sağlanacağından hiç söz edilmemiştir. Nitekim 28.05.2013 günlü ve 2012 yılının ilk üç ayını kapsayan kayyım raporuna göre dönem net satışının 440.148,64 TL olmasına karşın, faaliyet giderinin 439.979,78 TL gibi çok yüksek bir tutara baliğ olması ve kârın sadece 168,-TL seviyesinde kalması da şirketin katlanılması güç bir maliyetle çalıştığını ortaya koymaktadır. Ne var ki sonraki kayyım ve bilirkişi raporlarında bu önemli hususa hiç değinilmemiştir.
Diğer taraftan yargılama aşamasında bu işlerin büyük kısmının bitirildiği ve beklenen tüm paranın tahsil edildiği, ... Kız Meslek Lisesi inşaatına ilişkin sözleşmenin feshedildiği ve ortaya çıkan uyuşmazlığın yargıya intikal ettiği, ihale bedeli 8.447.447,-TL olan ... Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi inşaatının da 8.000.567,30 TL’ye taşerona devredildiği anlaşılmıştır. Taşerona devredilen işten gelecek tutarın da taşerona devredileceği düşünüldüğünde, bu işten borca batıklığı sona erdirecek tutarda kâr elde edilemeyeceği sabittir. Yargı konusu edilmiş bir alacağın yakın bir zamanda gelir getireceğinin beklenmesi doğru değildir. Özetle, geriye hâlâ borcu kalmış fakat elinde sürmekte olan bir işi ve dolayısıyla bakiye alacağı ödemek için beklediği bir geliri bulunmayan şirketin iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğundan söz edilemez.
Borca batıklık konusunda da tereddüt bulunmadığına göre yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken, dava konusu uyuşmazlığa uygun düşmeyen ve eksik incelemeye dayalı hatalı bilirkişi raporlarına uyularak iflasın ertelenmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.