16. Hukuk Dairesi 2016/12235 E. , 2016/7706 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 524 parsel sayılı 13.100 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 8975 ada 8 parsel numarasıyla ve 11.559,32 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin 518 parsel (yeni 8975 ada 2 parsel) sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak ... ve ... aleyhine dava açmıştır. Yargılama sırasında davacıya ait 524 (yeni 8975 ada 8) parsel sayılı taşınmazın yüzölçümündeki eksikliğin tapuda ... adına kayıtlı bulunan dava dışı eski 522 yeni 8975 ada 7 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığının belirlenmesi nedeniyle tapu maliki ... davaya dahil edilmek suretiyle yapılan yargılama sonucunda dahili davalı ..."a yönelik davanın kabulü ile çekişmeli 8975 ada 7 parsel ve aynı yer 8975 ada 8 parsel sayılı taşınmazların, 3402 sayılı Kanun"un 22/2-a maddesi gereğince düzenlenmiş uygulama tespitlerinin iptaline, fen bilirkişileri kurulunun 12.05.2015 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1.482.80 metrekarelik kısmın, 8975 ada 7 parselden ifrazı ile davacıya ait 8975 ada 8 parsel sayılı taşınmaza eklenerek 8975 ada 8 parselin yüzölçümünün 13.042,12 metrekare, davalıya ait 8975 ada 7 parselin yüzölçümünün ise 2.212,42 metrekare olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi zorunludur. Kadastro Mahkemesinin zaman bakımından görevi 3402 sayılı Yasa 26. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre Kadastro Mahkemesi askı ilan tarihleri arasında açılan davalara bakmakla görevlidir. Davacı, askı ilan süresi içerisinde açtığı davada; kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin 518 parsel (yeni 8975 ada 2 parsel) sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak ... ve 518 parsel maliki olan ... aleyhine dava açmıştır. Ne var ki; mahkemece taşınmaz başında yapılan keşif sonucu düzenlenen 12.05.2015 tarihli teknik bilirkişi raporunda davacıya ait taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalmanın davalı olarak gösterilen 518 parselden değil; davada taraf olarak gösterilmeyen ...’a ait komşu 522 (yeni 8975 ada 7) parselden kaynaklandığının belirlenmesi üzerine askı ilan süresi bittikten sonra anılan parsel maliki ... davaya dahil edilmiştir. Davacı tarafından askı ilan tarihi içerisinde ... aleyhine açılan bir dava olmadığı gibi; hakkında hüküm kurulan 522 (yeni 8975 ada 7) parsel aleyhine açılan bir dava da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece askı ilan süresi içerisinde davalı ...’a husumet yöneltilmediği yahut maliki olduğu 522 parsel sayılı taşınmazın davalı olarak dava dilekçesinde yer almadığı, dolayısıyla askı ilan süresi içerisinde bu kişi ve taşınmazı aleyhine açılan bir dava bulunmadığına göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi; 518 parsel (yeni 8975 ada 2 parsel) sayılı taşınmazın da dava konusu olmadığı anlaşıldığına göre kadastro tutanak aslının olağan usullere göre kesinleştirilmek üzere Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken bu hususun dahi düşünülmemiş olması isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 11.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.