Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Sanığın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusura ve lehine hükümlerin uygulanması gerektiğine, katılan vekilinin ise ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 2-Sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suretiyle yaralanmaya neden olan sanık hakkında bilinçli taksirle yaralama suçundan hüküm kurulması nedeniyle bu suçtan hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerine beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna ilişkin beraat hükmünün “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına” şekilde düzeltilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.