Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8381 Esas 2020/52 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8381
Karar No: 2020/52
Karar Tarihi: 13.01.2020

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8381 Esas 2020/52 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/8381 E.  ,  2020/52 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    1-Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu"nda öngörülen bütün unsurları ayrıntıları Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu"nun 14.12.1992 tarihli 1/5 ve Ceza Genel Kurulu"nun 24.03.1998 tarihli 51/106 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere taşıması gerekmektedir. Suça konu çekin dosyada bulunan fotokopisinde, keşide yerinde “T.DAĞ” şeklinde belirtilen yerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde anlaşılabilir bir idari birim adını ifade etmemesi karşısında; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nin 207. maddesi uyarınca özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)Sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamdaki mahkûmiyetin, 5237 sayılı TCK"nin 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan, 5237 sayılı TCK"nin 157/1. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nin 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK"nin 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun ve hakkında bu ilam uyarınca TCK"nin 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesinin gerekli olması,
    b)TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 13.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.