Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9060 Esas 2015/7858 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9060
Karar No: 2015/7858
Karar Tarihi: 07.09.2015

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9060 Esas 2015/7858 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/9060 E.  ,  2015/7858 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 25/02/2014
    NUMARASI : 2008/345-2014/97

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.06.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili dava dilekçesinde, 1513 parsel sayılı taşınmazın evveliyatında müvekkilinin annesine ait olduğunu, annesinin sağlığında şuan ki kullanım şekline uygun olarak taşınmazı mirasçıları arasında taksim ettiğini, müvekkilinin iyiniyetli olarak taşınmazın kendisine düşen kısmına ev yaptığını, bahçe düzenlemesi yaptığını, annesi öldükten sonra fiili rızai taksim sonucu taşınmazın müvekkili adına tescil edilmesi gerekirken, davalı adına tescilinin hatalı olduğunu belirterek dava konusu parselin müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, mirasçılar arasında fiili ve rızai taksim yapıldığı, taşınmazın bu taksim çerçevesinde kullanıldığı, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların sınırının fiili kullanım şekline göre belirlenmediği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Somut olayda; davacı vekili taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece mirasçılar arasında rızai taksim sözleşmesinin yapıldığı bu sözleşme neticesinde taşınmazın kullanıldığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak mirasçılar arasında yapılmış geçerli bir taksim sözleşmesinden bahsedilebilmek için bu paylaşmanın muris tarafından değil mirasçılar tarafından yapılması gerektiği gibi, murisin ölümünden sonra tüm mirasçıların katılımıyla yazılı yapılması gerekir. Dosyaya ibraz edilen belgelerden davacı tarafından taksim sözleşmesinin varlığı kanıtlanamamıştır.
    Mahkemece, taksim sözleşmesinin varlığı ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.