2. Ceza Dairesi Esas No: 2012/9869 Karar No: 2013/29395 Karar Tarihi: 10.12.2013
Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2012/9869 Esas 2013/29395 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 13/02/2008 tarihinde verilen bir karar incelenmiştir. Sanık kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan dolayı yargılanmıştır. Yapılan incelemede, asgari hadden uzaklaşılarak soyut gerekçeler ile üst sınırdan ceza tayin edildiği ve hapis ve adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikli olarak hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sanığa verilen hapis cezasının alt ve üst sınırı arasında ise yeterli gerekçe gösterilmediği tespit edilmiştir. Dosyada dinlenen tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu ve hangi tanığın anlatımının üstün tutulduğunun ve mahkumiyet hükmüne dayanak alındığının tartışılmadığı da belirtilen eksiklikler arasındadır. Ayrıca sanığın olayın yaşandığı yerin askeri güvenlik bölgesi olup olmadığına ilişkin araştırma yapılmamıştır. TCK'nın 125/1. maddesi kapsamında verilen cezaya ilişkin TCK'nın 43. maddesinin uygulanma nedeni hükmün gerekçesinde açıklanmamıştır. Bu nedenlerden dolayı, sanık hakkında verilen hükmün BOZULMAS
2. Ceza Dairesi 2012/9869 E. , 2013/29395 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2008/112852 MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 13/02/2008 NUMARASI : 2007/349 (E) ve 2008/106 (K) SUÇ : Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanık hakkında temel ceza tayin edilirken asgari hadden uzaklaşılmasında soyut gerekçelere başvurularak, somut olgulara dayanmadan üst sınırdan ceza tayin edilerek TCK. nun 61. maddesine muhalafet edilmesi, 2- Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1. maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip daha sonra hümedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 3-Dosyada dinlenen tanık anlatımları arasında çelişkiler bulunduğundan hangi tanığın anlatımın hangi gerekçeyle üstün tutulduğunun, mahkumiyet hükmüne dayanak alındığının hükmün gerekçesinde tartışılmaması, ayrıca tanık Nevzat" ın talimat ifadesinde; sanıkla sadece nöbetci subay olan Göksel üsteğmen arasında tartışma çıktığını, sözlü sataşmalar olduğunu, aralarında küfürlü sataşmalar da olduğunu söylemesi karşısında sanık lehine TCK"nun 129. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 4- Sanığın olay gün ve saatinde teknesiyle avlandığı sahanın askeri güvenlik bölgesi ilan edilen koordinatlar içinde kalıp kalmadığı araştırılmadan sanığın yazılı biçimde cezalandırılmasına karar verilmesi, 5- Tanık Nevzat TÜRE" nin Üsküdar Asliye Ceza mahkemesinde ifadesinin alındığı talimat evrakının zabıt katibi tarafından imzalanmayarak CMK"nun 219. maddesine aykırı davranılması, 6- Suçun işlendiği iddia olunan açık denizde, askeri güvenlik bölgesi olduğu kabul edilen bir yerde aleniyet unsurunun ne şekilde gerçekleştiğinin açıklanmaması, 7- Sanık hakkında TCK.nun 43. maddesinin uygulanmasının nedeninin gerekçede gösterilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 10.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.