23. Hukuk Dairesi 2013/5373 E. , 2013/7283 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, yüklenici olan babasının ölümü üzerine işlerini takip etmek zorunda kaldığını, davalı şirket ile 2 nolu parsel üzerinde elektrik teknik uygulama sorumluluğu konusunda anlaşma yapıldığını, bu anlaşma doğrultusunda görev yapacak olan mühendis ..."ın istifa ettiğini sonradan öğrendiğini, bunun üzerine başka bir şirketle anlaştığını ve parasını da ödediğini, bu sebeple davalı şirkete hiç bir borcu bulunmadığını ileri sürerek, davalıya icra takibindeki 20.404,00 TL borcu bulunmadığının tespiti ile davalı tarafından hakkında başlatılan takibin iptalini ve kötüniyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirket tarafından davacıya TUS hizmeti verilmekte iken, davacının para ödememesi üzerine, şirketlerinin görevli mühendisi ..."ın görevinden istifa ettiğini, yapılan iş karşılığında davacı adına kestikleri faturanın davacının kayıtlarında yer aldığını, davacının faturaya itiraz etmediğini, şimdi ise kötüniyetli olarak borcu ödemek istemediğini savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen ek bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında TUS hizmeti verilmesi konusunda anlaşmaya varıldığı, hizmetin başlama tarihinin 06.11.2008, bitim tarihinin ise 06.10.2010 olarak kararlaştırıldığı ancak TUS sorumlusu..."ın 29.04.2010 tarihinde görevinden istifa ettiği, buna göre davalı şirket ve...ın 06.11.2008 ve 29.04.2010 tarihleri arasında TUS hizmetini yerine getirdikleri, Elektrik Mühendisleri Odası Teknik Uygulama Sorumluluğu (TUS) Uygulama Esasları Yönetmeliği"nin 7/2. maddesine göre, TUS hizmetinin bitiş tarihinin yapı kullanma izninin alındığı tarih olması gerektiği, yapı ruhsatına göre inşaatın başlangıç tarihinin 06.11.2008, bitiş tarihinin ise beş yıllık geçerliliği dikkate alındığında 06.11.2013 olduğu ve TUS hizmetinin bu tarihler arasını kapsayacağı, buna göre, 29.04.2010 tarihinde istifa eden davalı tarafın hizmet süresi olan 539 gün için hak ettiği ücret alacağının %18 KDV"si ile birlikte 7.110,88 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile ... 5. İcra Müdürlüğü"nün 2009/443 E. sayılı dosyasında yapılan takipte davacının bakiye 16.966,84 TL asıl alacak ve bu asıl alacak miktarınca işletilen yasal faiz oranında davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Dava, taraflar arasındaki elektrik teknik uygulama sorumluluğu sözleşmesi uyarınca borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. 06.11.2008 başlangıç tarihli bu sözleşmenin, henüz sözleşmede kararlaştırılan süre dolmadan davalı şirket mühendisi..."ın 29.04.2010 tarihinde istifası ile sona erdiği hususu uyuşmazlık dışıdır.
Bilirkişi kök raporunda, dava konusu faturanın davalının yevmiye defterinde kayıtlı olduğu ve ödeme kaydına rastlanmadığı bildirilmiş, ek raporunda ise, takibin dayanağı olan 06.11.2008 tarihli faturanın davacının defteri kebirinde kayıtlı olduğu, fatura bedelinin davalı şirkete borç olarak kaydedildiği, her iki tarafın anılan faturayı Vergi Dairesi"ne bildirdikleri tespit edilmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 23/2. maddesi hükmü uyarınca, ticari işletmesi ile ilgili bir faturayı alan tacir bunu aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde itirazda bulunmazsa o fatura münderacatını aynen kabul etmiş sayılır. Davacı, kendisine tebliğ edilen faturaya süresinde itiraz etmediği gibi, kendi ticari defterine davalı lehine borç olarak kaydettiği anlaşılmıştır. Süresinde itiraz ve iade ettiğini davacı kanıtlamalıdır. Davacı, bu hususu iddia ve ispat etmiş değildir.
Bu durumda mahkemece, takip konusu faturanın davacının defteri kebirinde kayıtlı olması ve süresinde itiraz ve iade edildiğinin de kanıtlanamaması sebebiyle TTK"nın 84 ve 85. maddeleri uyarınca fatura bedelinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın davalıya, fazla yatırılan peşin harcın davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.