9. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/42624 Karar No: 2010/4993 Karar Tarihi: 25.02.2010
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/42624 Esas 2010/4993 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2009/42624 E. , 2010/4993 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, ücret ve cezai şart alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların tüm davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı, davalılar ile aralarında 31.12.2007 tarihine kadar geçerli bir iş sözleşmesi olmasına rağmen 2006 yılında 6 ay çalıştırılmadığından ücret alacağı bulunduğunu, ayrıca sözleşmede 10.000 Euro cezai şart alacağı kararlaştırıldığını belirterek bu alacakların kendisine ödenmesini, bu cezai şart karşılığında davalılara verdiği ve haksız şekilde takibe konan 10.000 Euro bedelli bononun borçlusu olmadığının tespiti ile haksız takip nedeniyle alacağın %40 oranında tazminat talep etmiştir. Davalılar, davacının sözleşmeye aykırı davrandığını, takibe konu bononun teminat amacıyla verilmeyip işi öğretme karşılığında alındığını, davacının sözleşme sonuna kadar işyerinde çalışmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacının ücret ve cezai şart alacağının bulunmadığı, davaya konu olan senetten dolayıda borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle kötüniyet tazminat isteğide reddedilmiştir. İcra İflas Kanunun 72. maddesinin 5. fıkrasında, “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, menfi tespit davasında kötüniyet tazminatına hükmedilmesi için alacağın likit olması koşulu bulunmamaktadır. Mahkemece işçinin borçlu olmadığına dair verilen karar ile işverence yapılmış olan icra takibinin haksız ve kötüniyetli olduğu ortaya çıkmıştır. Böyle olunca kötüniyet tazminatı isteğinin kabulü yerine yazılı şekilde isteğin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,25.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.