23. Ceza Dairesi 2016/7084 E. , 2016/7023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d, 35/2, 62 ve 53 maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 1.000 TL adli para cezası ile, 5237 sayılı TCK"nın 204/1, 62 ve 53 maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile mahkumiyetine
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Katılanın Selahattin"in satın aldığı eşyalar karşılığında kendisinin borçlu, kızı olan katılan ..."in de kefil olarak imzaladığı 950 TL bedelli senedi sanığa verdiği, sanığın ise söz konusu senedin rakam kısmının başına “2”, yazı ile miktarın belirtildiği kısmın başına ise “iki bin” ibaresini ekleyip, bu şekilde 2.950 TL bedelli olarak sahte bir şekilde oluşturduğu senedi icra takibine koymak suretiyle resmi belgede sahtecilik ve kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
1)Katılanlar vekilinin, vekalet ücreti hususuna ilişkin olarak yaptığı temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Katılanlar vekilinin yüzüne karşı verilen hükme yönelik, bir haftalık yasal süresi geçtikten sonra yaptığı 16/02/2016 tarihli temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvurusunun incelemesinde,
Sanığın, suça konu senet üzerinde tahrifat yaparak katılanlar aleyhine icra takibine başladığı, sanığın savunmaları, katılan beyanları, Adli Tıp Kurumu inceleme raporu ve tüm dosya kapsamında anlaşıldığından, resmi belgede sahtecilik suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvurusunun incelemesinde,
Sanığın, tahrifat yaptığı suça konu senet ile katılanlar aleyhine icra takibine başlattığı, sanığın savunmaları, katılan beyanları, icra dosyası ve tüm dosya kapsamında anlaşıldığından, kamu kurum ve kuruluşlarını araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin sanıklar hakkında hükmolunan adli para cezasının alt sınırın üzerinde “120 gün” olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz başvuruları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "120 GÜN", “60 GÜN”, “50 GÜN” ve “1000 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", “2 GÜN”, “1 GÜN” ve “20 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/06/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.