12. Ceza Dairesi 2015/10431 E. , 2016/7711 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Katılanlar :1-..., 2-..., 3-...,
4-..., 5-..., 6-...
Suç :Taksirle öldürme
Hüküm :TCK’nın 85/2, 62, 50/1-a-4, 52/2-4, 63. maddeleri uyarınca mahkûmiyet.
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin ve katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın saat 03:45 sıralarında idaresindeki kapalı kasa kamyonet ile tek yönlü, 7 metre genişliğindeki, sağında 2 metre banket bulunan, meskun mahal dışı ve aydınlatması bulunmayan düz karayolunda, kendi beyanına göre; 80-90 km hızla, sağ şeridi takiben seyrettiği bir sırada, ön ilerisinde sağ şeridi takiben seyreden dorse bağlı çekiciyi sollamak istediğinde, söz konusu çekicinin sol şeride manevra yapması sebebiyle şeridine yöneldiği sırada, yolun sağındaki emniyet şeridine tuvalet ihtiyacı gidermek üzere 185 promil alkollü olduğu tespit edilen tanık ... tarafından park edilmiş bulunan araçtan inip, yolun sağ şeridi içine doğru giren aşırı derecede alkollü yayalar ... ve ..."ya aracının sağ ön-yan kısmı ile çarpması ve olay yerinde durmaksızın kaçması sonucu ...’ın ölümüne, katılan ...’nın yaşamsal tehlike geçirip, kemik kırıkları oluşacak şekilde ve aracında olup, kendisinden şikayetçi olmayan mağdur ...’in basit tıbbi müdahale ile giderilebilir derecede yaralanmasına neden olduğu olayın yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, sanığın aşamalarda “restorandan ayrıldık, ... arkaya bindi, kız arkadaşım ... yan koltuğa oturdu, aracı ben kullanıyordum, yaklaşık hızım 80-90 km idi, birkaç km gittikten sonra, yolda önümde bir tır seyir halinde idi. Ben tırı sollamak istedim. Ancak tır aniden kendini sol şeride attı, ben de aracımın direksiyonunu sağ tarafa kırdım. Benim direksiyonu sağ tarafa kırmam ile birlikte önümde aniden 2 kişi gördüm ve tüm çabalarıma rağmen şahıslara çarptım. Çarpmış olduğum şahıslara ait araç emniyet şeridinde, kendileri de yolun hemen hemen ortasında bulunuyorlardı. Benim tahminime göre önümde seyreden tır bu şahıslara çarpmamak için kendini sol tarafa attı, (..) Ayrıca kaza esnasında ben çarpmış olduğum şahısların elinde herhangi bir bıçak falan görmedim. Bu şahısların bana zarar vereceği endişesi ile üzerlerine araba falan sürmüş değilim” şeklinde savunma yapması, bu savunmasının aracında bulunan mağdur ... ve tanık ... tarafından teyit edilmesi, sanığın dayısının oğlu olup, bir yıl önceki tartışmaları sebebiyle konuşmadığı anlaşılan tanık ...’in “(sanık) ... dayımın oğludur, 7-8 ay öncesine dayanan arazi meselesi nedeniyle aramızda husumet bulunmaktadır, ..., ... isimli şahsın kız arkadaşını yaklaşık bir yıl önce dövdüğü için bu iki kişi arasında da husumet bulunmaktadır, 19.3.2012 günü saat 23:00-24:00 sıralarında ... restorana ... ve ... ile gittik, ...’in bizden önce geldiğini masanın birinde oturduğunu gördüm, bir ara ..., ...’ın eski arkadaşı olduğundan masasına gitti, bir süre konuştular, sonra geldi ve eğlenmeye devam ettik, restoranın kapanmasına yakın çıktık ve benim sürdüğüm araçla hareket ettik, bir müddet sonra tuvalet ihtiyacı için durduk, aracı bankette park ettim ve dörtlüleri açtım, ben sağ tarafta ihtiyacımı giderirken, ... ve ... yolun sol şeridine hareketlendiler, arkadan gelen aracın ...’in olduğunu düşünerek yolu kesmek istediler, ...’nın elinde siyah saplı bir bıçak vardı, amaçları aracı durdurmaktı, arkamı döndüğüm sırada sol şeritten bir kamyon hızla geliyordu, ortada(sağ şerit) bulunan araç(için) benim aracım emniyet şeridinde olması sebebiyle dar bir mesafe kalmıştı, ancak gelen araç hızını kesmeyerek ... ve ...’in üzerine hızla ilerliyordu, hızla çarptı, (..)bana göre araç kasti olarak ... ve ...’e çarptı ” şeklindeki kolluk, “... arabası ile arkadan geliyordu. ..., ...’ı durdurmak istedi, ... da ...’i tarlaya çekmek istedi, (..) ... ile kamyon aynı anda geldiler, kamyon sol şeritte ... sağ şeritte, hızlı bir şekilde geliyorlardı, ... benim aracımın bir adım ötesinde sol(sağ) şeritte duruyordu, ... da onun yanında yola yakın duruyordu” şeklindeki talimat duruşmasındaki ve “... ise ...’nın ...’ ı durdurmaya çalıştığını gördüğü için ...’yı kenara çekmeye ve ...’ ı durdurmasını engel olmaya çalışıyordu, (..)... çarpmadan önce önünde bir tır vardı ve ben ...’ın aracının ön tarafı tırın dorsesine yakın bir yerdeydi. Ben bir anda kafamı kaldırdığımda ...’ın aracının çarptığını gördüm. Tır sol şeritten gidiyordu. ...’ın aracı ise sağ şeritten geliyordu, ben ise tali yolun üzerindeydim. Maktul ... ile ... ise sağ şerit üzerinde duruyorlardı” şeklindeki duruşma beyanları ile dosyada, sanığın olay öncesi tanık ...’in bankete park ettiği aracı ya da yol içine girmiş bulunan yayaları gördüğüne dair delil bulunmaması, kaldı ki; öncesinde sağ şeritten seyreden, sonra sol şeride manevra yapan çekici ve bağlı dorse nedeniyle aydınlatması bulunmayan yolun sağ banketine park etmiş olan aracı veya yol içindeki yayaları görmesinin beklenmemesi nazara alındığında şehirler arası karayolunda hız sınırına riayet ederek seyrettiğinde şüphe bulunmayan, sollamaya çalıştığı çekicinin sol şeride manevra yapması sebebiyle de aniden sağ şeride doğru manevra yapmak zorunda kalan, bu sırada da yayalara çarpmış bulunan sanığa atfı kabil kusur bulunmadığının gözetilmeyerek beraatı yerine “sanığın yola gereken dikkatini vermediğini, kendisiyle aynı istikamette sağ ilerisinde emniyet şeridinde duraklayan otomobil yanından kaplamaya giren yayaları zamanında fark edemediğini, yayalara karşı zamanında gerekli ikaz ve tedbire de başvuramayıp yayalara çarptığını” mütalaa edip, sanığın tali kusurlu olduğunu bildiren yetersiz Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Olay sonrası kaçıp ancak 2 gün sonra teslim olan sanığın olay anında alkollü olup olmadığı tespit edilememiş ise de, tanık ...’ın kolluk beyanında bir 35’lik ve bir 20’lik rakı ve birer bira içtiklerini, Neşe’nin ise üç bira içtiğini söylemesi, mağdur ...’in ise talimatla alınan duruşmadaki beyanında sanığın 2-3 kadeh rakı içtiğini beyan etmesi nazara alındığında sanığın olay anında güvenli araç sevk ve idare edemeyecek derecede alkollü olduğunun kabul edilmesi gerektiğinin, dolayısıyla hakkında TCK’nın 22/3 maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Mağdur ...’in sanıktan şikayetçi olmadığının anlaşılmasına göre, sanık hakkında temel ceza tayin edilirken mağdurun yaralanmasından da bahsedilerek hükümde karışıklık yaratılması,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçelerine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.