5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/464 Esas 2018/3370 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/464
Karar No: 2018/3370

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/464 Esas 2018/3370 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, 5846 Sayılı Kanuna aykırılık suçu kapsamında bandrol yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği gerekçesiyle mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak, ilgili kararın temyiz isteği üzerine incelenmesi sonucunda, suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri yerine toplumu oluşturan bireyler olduğu belirtilmiş ve meslek birlikleri de dahil olmak üzere tüzel kişilerin suçtan zarar görmelerine rağmen suçun mağduru sayılmayacakları vurgulanmıştır. Ayrıca, sanık hakkında benzer eylem nedeniyle İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararın da dikkate alınması ve birleştirilerek incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle, hükmün bozulmasına karar verilmiş ve yargılamanın sürdürülüp sonuçlandırılması istenmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu
- 1412 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
19. Ceza Dairesi         2018/464 E.  ,  2018/3370 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK’nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 13.03.2015 tarih ve 2014/1357 Esas, 2015/407 Karar sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2018/2418 esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
    Anılan dosyanın incelenerek mümkün olması halinde birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.