23. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/5905 Karar No: 2013/7247 Karar Tarihi: 20.11.2013
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/5905 Esas 2013/7247 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2013/5905 E. , 2013/7247 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 10.05.2013 gün ve 2013/768 esas, 2013/3106 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı yüklenicinin binayı eksik bıraktığını ve süresinde teslim etmediğini ileri sürerek, üç adet daire için kira zararının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının, nama ifaya izin için açtığı davadan önce binayı fiilen teslim aldığını, fiilen teslim aldığı döneme kadar oluşan kira bedelinin de yine önceki davada hüküm altına alındığını bu nedenlerle artık tazminat talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, nama ifaya izin ve tazminat davasında yapılan ıslah talebinde davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı, bu nedenle ilk davadaki hadiseye dayanarak ek dava açamayacağı, eldeki dosyanın da ek dava olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz istemi üzerine Dairemizin 10.05.2013 tarih ve 2013/768-2013/3106 E-K sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Sincan 2. Asliye Hukuk mahkemesi’nin 2009/467 esas sayılı davasında davacı arsa sahibince taraflar arasındaki 07.02.2006 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre işin teslimi gereken 01.04.2007 tarihinden itibaren gecikme tazminatı (kira) alacağının tahsili istenmiş, mahkemece alınan 22.12.2009 havale tarihli bilirkişi raporunda sözleşmede sadece 6 aylık gecikme tazminatı talep edilebileceği belirtilerek buna uygun şekilde hesap yapılmış, mahkemece de bu hususta anılan rapor aynen benimsenerek hüküm yerinde 01.04.2007-01.10.2007 dönemine ilişkin gecikme tazminatının tahsiline karar verilmiştir.Bu karar arsa sahipleri vekilince temyiz edilmemiş, yüklenici vekilinin temyizi üzerine onanmış ve 08.10.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Bu suretle, arsa sahiplerinin sözleşmedeki gecikme tazminatına ilişkin hüküm sebebiyle ancak 6 aylık dönem için talepte bulunabileceklerini kabul ettikleri anlaşılmaktadır.Mevcut davada ise, 01.10.2007- 10.02.2011 tarihleri arası dönem için gecikme tazminatı istenmektedir. Şu halde, az yukarıda izah edildiği üzere mahkeme kararı ve arsa sahipleri vekilinin benimsemesi karşısında kesin hüküm varlığı nedeni ile davanın reddi gerekirken, önceki davada fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmadığından bahisle red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Ne var ki, mahkemece davanın reddine karar verildiğinden sonuç itibarıyla doğru olan kararın belirtilen değişik gerekçe ile onanması gerekirken Dairemizce sehven bozulduğu anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK"nın 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.