17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/16740 Karar No: 2016/8993 Karar Tarihi: 15.06.2016
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/16740 Esas 2016/8993 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, müştekinin sakladığı aracın anahtarını çalarak aracı çalıştırmış ve hırsızlık suçunu işlemiştir. Mahkeme, sanık hakkında daha önce verilen erteleme kararına uymayarak hapis cezası vermiş ve bu durum yasaya aykırı bulunmuştur. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesine ilişkin iptal kararı sonrasında bu maddenin yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, hüküm bozulmuştur. Yeniden düzenlenen hükümde, sanığın hürriyeti bağlayıcı kısa süreli cezasının ertelenmesine ve 2 yıl denetim altında bulunmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, suçun 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d maddesine uyan hırsızlık suçu olduğu, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesine aykırılık durumu, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrasında TCK'nın 53. maddesinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği, sanığın cezasının ertelenmesi ve denetim altında bulunması için TCK'nın 51/1 ve 51/3 maddelerinin uygulanması belirtilmiştir.
17. Ceza Dairesi 2015/16740 E. , 2016/8993 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın, suça konu aracın anahtarını müştekinin sakladığı paspas altından elde edip, bu anahtar ile aracın kapısını açıp çalıştırarak çaldığının anlaşılması karşısında, eyleminin 5237 sayılı TCK"ya göre, 142/2-d maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden, nitelendirmede yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-07.11.2007 günlü ilk kararda sanık hakkında 11 ay 20 gün hapis cezasına hükmedilip bu cezanın ertelendiği ve bu hükmü sanık müdafiinin temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın kazanılmış hakkı korunmadan, erteleme hükümleri uygulanmadan 11 ay 20 hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesine aykırı davranılması, Uygulamaya göre de; 2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümden "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" çıkartılması ile yerlerine “TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ve “Sanık ..."e verilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezasının ileride bu yönde tekrar suç işlemeyeceği kanaati hasıl olduğundan TCK"nın 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine, TCK"nın 51/3. maddesi uyarınca 2 yıl denetim altında bulundurulmasına,” cümleleri eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.