23. Hukuk Dairesi 2013/5579 E. , 2013/7241 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortaklığından 12.05.2003 tarihinde istifa ederek ayrıldığını, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan takibe davalının itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davanın kooperatif ortaklığından ayrılan davacı ile kooperatif arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklandığı, Kooperatifler Kanunu"nun 99. maddesine göre ticari dava olduğu, ticari davalara bakmakla görevli mahkemenin de Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, davanın ... Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile) Mahkemesinde açılmış olup, gerekçeli kararda açıkça belirtilmemiş olmakla birlikte, davaya ticaret mahkemesi sıfatı ile bakıldığının anlaşıldığı, ..."nda ayrıca faaliyette bulunan bir ticaret mahkemesi bulunmadığı, bilirkişi incelemesi için talimat da ... Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine yazılmış olup, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin davaya Ticaret Mahkemesi sıfatı ile baktığından yetkisizlik kararı ile davayı ... Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine göndermesi gerekirken Asliye Hukuk Mahkemesine gönderdiği, ..."de müstakil Asliye Ticaret Mahkemelerinin faaliyette olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9.madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda,dava 31.05.2006 tarihinde ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açılmış olup, anılan mahkemece de davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılmıştır. Kooperatif ile ortağı arasındaki ortaklık ilişkisinden doğan davaların 1163 sayılı Kanun"un 99. maddesinde ticari dava olduğu kabul edilmiş ise de, 99. maddede münhasıran asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu öngörülmemiştir. Buna göre Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü niteliğinde olduğundan ve münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işlerden olmadığından, taraflarca bu yönde ve süresinde bir itiraz olmadığı sürece bu husus re"sen dikkate alınamaz ve asliye hukuk mahkemeleri miktar yönünden görevli ise davaya bakmalıdır. 6100 sayılı HMK"nın Geçici 1/1. maddesi uyarınca bu Kanun"un göreve ilişkin hükümleri, bu Kanun"un yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz. Somut olayda, dava tarihi itibariyle, dava konusu alacağın miktarına göre Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Bu durumda, mahkemece, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun yürürlükte olduğu dönemde açılan bu davada Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin iş bölümü ilişkisi olduğu, davalı tarafça iş bölümü itirazında bulunulmadığı hususları gözönünde bulundurularak uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyecek şekilde davanın Ticaret Mahkemesi sıfatıyla açıldığı ve ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin davaya Ticaret Mahkemesi sıfatıyla baktığı gerekçesine dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2) Kabule göre; mahkemece karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihi itibariyle yürürlükte olmayan 1086 sayılı HUMK"nın dava şartı öngörmeyen göreve ilişkin hükümlerine uygun olarak "Mahkememizin görevsizliğine" ibaresine gerekçede; "Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine ise hüküm fıkrasında yer verilmesi de hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.