Esas No: 2015/621
Karar No: 2015/1265
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/621 Esas 2015/1265 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ..................... Yönetimi ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1972 yılında yapılan kadastro sırasında ...... ilçesi, ....... Köyü, ....... mevkiindeki 31600,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz 72 parsel numarasıyla ...., ....., ....., ....., .... ve ..... ... adlarına,
19300,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz 73 parsel numarasıyla ........... adına,
1500,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz 76 parsel numarasıyla ................. adına,
18900,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz 77 parsel numarasıyla ..... ile ................ adlarına,
17350,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz 78 parsel numarasıyla ........... adına,
19100,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz 79 parsel numarasıyla ....., ....., ...., ..... ve ... adlarına,
12400,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz 102 parsel numarasıyla ................ ile ... adlarına
3400,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz 103 parsel numarasıyla ..... ve ....... adlarına 1937 tarih 216 tahrir numaralı vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir.
Gökahmetli Köyü 72, 73, 76, 77, 78, 79 ile 102 ve 103 parsel sayılı taşınmazların tümünün tespitlerine ..................... Yönetimi taşınmazların orman sayılan yer olduğu iddiasıyla, ayrıca 72 parselin tespitine ....., ....... ile ...., ....., ...... tarafından, 73 parselin tespitine ....., ..... tarafından, 76 parselin tespitine ................., ....... çalışkan ile ....., ........, ..................... tarafından,77 parselin tespitine ............, ..................... tarafından, 78 parselin tespitine ............., .................., ....................., ............. tarafından,79 parselin tespitine ............., ..............., ................, .........., ............, ............, ... tarafından, 102 parselin tespitine ............., ............. ile ................ tarafından,103 parselin tespitine ............. tarafından taşınmazlarda hisseli mülkiyet haklarının olduğu iddialarıyla itiraz etmişlerdir.
Kadastro komisyonunca, ..................... Yönetiminin itirazı kabul edilerek 72, 73, 76, 77, 78, 79 ile 102 ve 103 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yer oldukları gerekçesiyle tespitlerinin iptaline karar verilmiştir.
Komisyon kararının tebliği üzerine, .................. 73, 77, 78, 79, 76 numaralı parsellere; ..................... 73, 77, 78, 79 numaralı parsellere; ... 72, 79 numaralı parsellere; Dursun Avan 102, 103 numaralı parsellere; ... 79 numaralı parsele; Bayram ...
-2-
2015/621-1265
72 ve 79 numaralı parsellere; Cennet ile ................ 73, 77, 78 numaralı parsellere; Abdurrahman Avan, ............., ............. 78 numaralı parsellere yönelik olarak anılan parsellerin kendilerine ait olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmışlardır.
Elife Doğan 72 parselin, ................ 72 parselin, ............. 78 parselin kendilerine ait olduğu iddiasıyla davaya katılmışlardır.
Mahkemece, davalar birleştirildikten sonra davacıların davasının kısmen kabulüne,
Gökahmetli Köyü, 72 ve 102 parsel sayılı taşınmazların orman ve fen bilirkişilerinin müşterek hazırladıkları 15.06.2001 tarihli rapora ekli krokide (A) ile gösterilen sırasıyla 11312,50 m² ve 9588,00 m², 77-78-79 ve 103 parsel sayılı taşınmazların aynı krokide (B) harfiyle gösterilen sırasıyla 8687,50 m², 12975,00 m², 2562,00 m² ve 1713,00 m² yüzölçümündeki bölümlerinin son parsel sayılarıyla orman vasfıyla Hazine adına,
Gökahmetli Köyü 31600,00 m² yüzölçümündeki 72 parsel numaralı taşınmazın orman ve fen bilirkişilerinin müşterek hazırladıkları 15.06.2001 tarihli rapora ekli krokide (B) harfiyle gösterilen 20287,50 m² yüzölçümündeki bölümün aynı çalışma alanı ve parsel sayısıyla tamamı 540 hisse itibar olunarak 90 hissesi ..... oğlu 1339 d.lu ....................., 60 hissesi Ahmet oğlu Bayram ..., 90 hissesi Hasan oğlu ..., 180 hissesi ............. oğlu ... mirasçıları arasında taksimle, 45 hissesi eşi Hacı kızı ... ile, 27"şerden 135 hissesi Hasan çocukları ................ ve ............ ve ..... ve ..... ve ... adlarına, 60 hissesi ............. oğlu .................. mirasçıları arasında taksimle, 15 hissesi eşi ..... kızı ... ile 5"şerden 45 hissesi ...... çocukları ..... ve ..... ve ..... ve ..... ve ..... ve ...... ve ............. ve .................. adlarına, 30"ardan 60 hissesi ............. oğlu ... çocukları ...... ve ...... adlarına,
19300,00 m² yüzölçümündeki 73 parsel numaralı taşınmazın tamamı 64 hisse itibariyle, 16 hissesi ...... eşi ........ ile 3"erden 48 hissesi ..... çocukları ..... ve .... ve ..... ve Muammer ve Songül ve ....... ve .... .... ve .... ve .... ve .... ve .... ve ..... ve ..... ve ...... ve ............. ve .... adlarına,
1500,00 m² yüzölçümündeki 76 parsel numaralı taşınmazın tespitte olduğu üzere İbrahim oğlu 1935 d.lu ................. adına,
18900,00 m² yüzölçümündeki 77 parsel sayılı taşınmazın krokili raporda (A) harfiyle gösterilen 10212,50 m² yüzölçümündeki bölümünün aynı çalışma alanı ve parsel numarasıyla tamamı 128 hisse itibar olunarak 64 hissesi 1341 d.lu ..... oğlu ................ adına, 64 hissesi ....... oğlu ........... mirasçıları arasında taksimle, 16 hissesi .... eşi ...... ile 3"erden 48 hissesi ..... çocukları .... ve ..... ve ..... ve .... ve ..... ve ..... ve ..... ve ..... ve ..... ve ..... ve ..... ve .... ve .... ve .... ve ............. ve .... .... adlarına,
17350,00 m² yüzölçümündeki 78 parsel numaralı taşınmazın krokili raporda (A) harfiyle gösterilen 4375,00 m² yüzölçümündeki bölümünün aynı çalışma alanı ve parsel numarasıyla tamamı 64 hisse itibariyle Mustafa oğlu ........... mirasçıları arasında taksimle, 16 hissesi .... eşi ............... ile 3"erden 48 hissesi ..... çocukları ..... ve ..... ve ..... ve ..... ve Songül ve Leyla ve Hacı İsmail ve Havva ve Bekir ve Abdurrahman ve Hasan ve ..... ve ...... ve ....... ve ............. ve ................. adlarına,
19100,00 m² yüzölçümündeki 79 parsel numaralı taşınmazın krokili raporda (A) harfiyle gösterilen 16538,00 m² yüzölçümündeki bölümünün aynı çalışma alanı ve parsel numarasıyla tamamı 360 hisse itibar olunarak 90 hissesi ..... oğlu 1339 d.lu ....................., 60 hissesi .... oğlu ...... ..., 90 hissesi Hasan oğlu ..., 60 hissesi ............. oğlu .................. mirasçıları arasında taksimle, 15 hissesi eşi .... kızı ... ile 5"şerden 45 hissesi ..... çocukları ..... ve ..... ve ..... ve ..... ve ..... ve ...... ve ............. ve .................. adlarına, 30"ardan 60 hissesi ............. oğlu ... çocukları Hanife ve ............... adlarına,
12400,00 m² yüzölçümündeki 102 parsel numaralı taşınmazın krokili raporda (B) harfiyle gösterilen 2812,00 m² yüzölçümündeki bölümünün aynı çalışma alanı ve parsel numarasıyla tamamı 40 hisse itibar olunarak, 20 hissesi ...... oğlu ölü ................ adına, 20 hissesi ............. oğlu ... mirasçıları arasında taksimle, 5 hissesi eşi ..... kızı ..., 3"erden 15 hissesi Hasan çocukları ................ ve ............ ve Reşit ve Ayşe ve ... adlarına ve ................"ın ölü olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine,
3400,00 m² yüzölçümündeki 103 parsel numaralı taşınmazın krokili raporda (A) harfiyle gösterilen 1687,00 m² yüzölçümündeki bölümünün aynı çalışma alanı ve parsel numarasıyla tamamı 2 hisse itibar olunarak 1 hissesi ..... oğlu 1950 d.lu ................, l hissesi ..... oğlu 1952 d.lu ....... adlarına tapuya tescillerine,
karar verilmiş; hüküm, ... tarafından 72 ve 102 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak ve ..................... Yönetimi vekili tarafından ise, 73 ve 76 parsellerin tamamıyla, 72 ve 102 parsellerin krokide (B) ile gösterilen, 77, 78, 79 ve 103 parsellerin ise krokide (A) ile gösterilen bölümlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastro ve kadastro tespiti ile 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden sonra 1744 sayılı Kanuna göre 22/03/1974 tarihinde ilanı yapılıp, tespit tarihine göre kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre yapılıp, 06/05/2008 tarihinde ilân edilerek eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulama çalışması vardır.
Mahkemece davacıların davasının kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, toplanan deliller ile alınan bilirkişi raporları hükme yeterli olmadığı gibi karar usûl ve kanuna da aykırıdır. Şöyle ki; öncelikle dava konusu taşınmazların kadastro tespitleri gerçek kişiler adına yapılmış ise de, bu tespite karşı ..................... Yönetimi ile gerçek kişiler itirazda bulunmuş ve Kadastro komisyonu 08/04/1977 sayılı kararlarıyla, “… ..................... Müdürlüğünün itiraz sebebi 01/04/1974 tarih ve 338/23 sayılı yazı ile ..................... Bakanlığına sorulmuş olup, ..................... Bakanlığının da 13/06/1975 tarih ve 5877-16622-16889 sayılı yazılarına istinaden orman olduğu anlaşıldığından, 766 sayılı Tapulama Kanununun 2 ve 46. maddeleri ile Medenî Kanunun 641. maddesine göre …” denilerek ..................... Yönetiminin itirazı kabul edilerek 72, 73, 76, 77, 78, 79, 102 ve 103 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yer oldukları gerekçesiyle tespitlerinin iptaline karar verilmiştir. Mahkemenin gerekçesinde belirttiği gibi kadastro komisyonunca ..................... Yönetiminin itirazı yönünden yetkisizlik kararı verilmemiştir. Gerçek kişilerin komisyon kararına karşı açtıkları davalar nedeniyle eldeki dosya oluşmuştur. Bu nedenle, yani komisyon kararıyla taşınmazların ilk kadastro tespitleri iptal edildiğinden eldeki somut davanın davalı ... Yönetimi ile dava konusu parsellere karşı dava açan ve yukarıda belirtilen davacı gerçek kişiler arasında görülmesi gerekirken komisyon kararıyla iptal edilen ilk tespit maliklerine taraf sıfatı verilerek ve bu kişilerin karar başlığında gösterilmesi ve bu kişiler adına tescil kararları verilmesi doğru değildir. Ayrıca, dava konusu taşınmazların gerçek kişiler adına yapılan tespitleri taşınmazların orman sayılan yer olduğu gerekçesiyle iptal edildiğine ve ormanların mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı ..................... Genel Müdürlüğüne ait olduğuna göre kadastro komisyon kararı ile tespit maliki olan Hazinenin davalı sıfatıyla davaya dahil edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de doğru olmamıştır.
Bunlardan başka, hükme dayanak raporu hazırlayan orman bilirkişisi Mehmet Balcı tarafından hazırlanan 15/06/2001 tarihli raporda; 73 ve 76 sayılı parsellerin tamamı ile 77, 78, 79 ve 103 sayılı parsellerin (A) harfi ile gösterilen, 72 ve 102 sayılı parsellerin ise (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin orman sayılmayan yer olduğu, 77, 78, 79 ve 103 sayılı parsellerin (B) harfi ile gösterilen bölümleri ile 72 ve 102 sayılı parsellerin ise (A) harfi ile gösterilen bölümlerinin orman sayılan yer olduğu ifade edilmiştir. Sözü edilen bilirkişi raporuna ekli krokide taşınmazların memleket haritasındaki konumu kadastro paftası ile çakıştırılmadan, elle işaretlendiğinden, Dairece memleket haritası ile kadastro paftasının çakıştırılarak hükme dayanak raporu hazırlayan bilirkişiden ek rapor alınması istenmiş, ancak, mahkemece herhangi bir açıklama yapılmaksızın keşifte görev almayan orman bilirkişi ile fen bilirkişisi ......’dan rapor alınmıştır. Bu kişilerin sundukları 27/12/2014 tarihli raporda ise, 102 sayılı parselin tamamı ile 72, 76, 77, 78, 79 ve 103 sayılı parsellerin krokide (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin önceki durumları itibariyle orman sayılan yer olduğu; 73 sayılı parselin tamamı ile
72, 76, 77, 78, 79 ve 103 sayılı parsellerin krokide (A) harfi ile gösterilen bölümlerinin önceki durumları itibariyle orman sayılmayan yer olduğu şeklinde asıl raporu hazırlayan orman bilirkişi .........’dan farklı beyanda bulunmuşlardır. Ayrıca, bu bilirkişiler karar tarihinden sonra yörede 2007 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmasında taşınmazların bir kısmının Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, ayrıca, taşınmazların kadastro tespit yüzölçümleri ile kendilerinin koordinat esaslarına göre yaptıkları yüzölçümü çalışmasında tecviz miktarını aşacak şekilde taşınmazların yüzölçümünün kadastro tespitindeki yüzölçümleri ile uyumlu olmadığını beyan etmiştir. Bu durumda, karara dayanak alınan rapor Dairenin iade kararıyla dosyaya ibraz edilen raporla çelişik ve çekişmeli taşınmazların öncesinin niteliğini ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmadığı gibi dava konusu taşınmazlar komisyon kararıyla orman olarak tapulama harici bırakılmasına karar verildiğinden, bu yerlerin orman sayılmayan yer olması davacı gerçek kişiler adına tescile yeter sebep değildir. Ancak, mahkemece gerçek kişiler lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden yapılan inceleme, araştırma ve uygulama da yetersizdir. Ayrıca, karar tarihinden sonra ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sırasında dava konusu taşınmazların bir kısmı 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığından dava aynı zamanda 2/B madde uygulamasına itiraza da dönüşmüştür.
O halde, doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle Hazine davaya dahil ettirilmeli, yine komisyon kararıyla dava konusu taşınmazların tespit malikinin Hazine olması nedeniyle dava konusu parsellere karşı dava açan gerçek kişilerin (veya vefat etmişler ise, bu kişilerin vukuatlı aile nüfus tablosu getirtilerek mirasçılarının) davada taraf olduğu, komisyon kararına karşı dava açmayan ilk tespit maliklerinin davada taraf sıfatının bulunmadığı gözetilerek tebligatlar bu hususa göre yapılmalı, daha sonra çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1974 yılında yapılan orman kadastro çalışması ile 2008 yılında ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin orman tahdit haritası, aplikasyon ve 2/B madde haritalarının orjinal renkli örnekleri ile, her iki çalışmaya ilişkin işe başlama, askı ilan ve çekişmeli taşınmazları ilgilendirir orman sınır noktalarına ait çalışma tutanaklarının, yine çekişmeli taşınmazların bulunduğu yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafı ile bu hava fotoğrafı kullanılarak üretilmiş memleket haritası, davaya konu yapılan taşınmazlara komşu olan bütün parsellerin kadastro tespit tutanakları, kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları ile bu parsellerin varsa dayanağı olan belgeler (tüm tesis ve tedavülleri ile birlikte) ve komşu parsellerden davalı olan ve haklarında hükmen tescil kararı verilen parseller varsa bu parsellerin onaylı karar örnekleri ile hükmen oluşan parsellerin tapu kayıt örnekleri getirtilmeli, yine 31/12/1981 tarihine en yakın hava fotoğrafı ve bu hava fotoğrafı kullanılarak üretilmiş memleket haritası ile yine 31/12/1981 tarihine en yakın tarihli uydu fotoğrafı istenilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile önceki keşiflerde görev almayan halen ..................... ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman üç kişilik orman mühendisleri kurulu, bir ziraat mühendisi ve bir harita jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti yardımıyla, yeniden keşif yapılmalı, öncelikle çekişmeli taşınmazların kadastro tespitindeki yüzölçümü ile koordinatlı çap yüzölçümlerinin farklı olduğu tespit edilirse, tüm çekişmeli taşınmazların çapa bağlı kalınarak gerçek yüzölçümleri teknik bilirkişi eliyle ayrı ayrı belirlenmeli, daha sonra getirtilen belgeler çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği ve 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; en eski tarihli hava fotoğrafı stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu
belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, harita ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ve yine kesinleşmemiş 2/B madde uygulama haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte krokili ve bilimsel verileri bulunan yeterli ve bozmadan önceki raporlar ile sunacakları rapor arasında çelişki varsa, bu çelişkilerin nedenlerini de açıklayacak şekilde rapor alınmalı ve bu şekilde yapılacak araştırma sonucu, davaya konu taşınmazların tamamen veya kısmen orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, tamamen veya kısmen orman sayılan yer olan taşınmaz veya taşınmaz bölümlerinin 2008 yılında ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılıp çıkartılmadığı belirlenmeli ve bu bölümler yönünden davanın aynı zamanda 2/B madde uygulamasına itiraza dönüştüğü gözetilerek 31/12/1981 tarihine en yakın hava fotoğrafı ve bu hava fotoğrafı kullanılarak üretilmiş memleket haritası ile yine 31/12/1981 tarihine en yakın tarihli uydu fotoğrafları uzman orman bilirkişi kuruluna incelettirilip, uzman orman bilirkişi kurulu da, 6831 sayılı Kanunun 2/4. maddesinde sayılan yerlerde 2/B madde uygulamasının yapılamayacağını göz önünde bulundurarak ve suç teşkil edecek eylemlerle ve zorlama yolu ile ormanların yok edilmesinin ve baştan beri 6831 sayılı Kanunun 17. maddesinde anılan orman içi açıklık niteliğinde olan veya sonradan bu hale gelen yerlerin bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetme olarak kabul edilemeyeceğini göz ardı etmeden, dava konusu taşınmazların orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve karlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmazlar üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirip, dava konusu taşınmazların hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiğini ya da etmediğini inceleyerek bu olguları tartışması ve taşınmazın hangi maddi ve bilimsel olgular sonucu nitelik kaybettiği sonucuna ulaştığını açıklayacak rapor alınmalı ve sonucuna göre 2/B madde uygulaması hakkında da bir karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, tamamen veya kısmen orman sayılmayan yer olduğu belirlenen taşınmazlar ve taşınmaz bölümleri hakkında ise bu kez, zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; kadastro tespit tarihi olan 23/08/1972 tarihine kadar davacı gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, (murisler) yönünden de aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre ve temyiz edenin sıfatına göre oluşan usuli kazanılmış haklarda gözetilerek bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; ..................... Yönetimi ve ...’ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/03/2015günü oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.