MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15/09/2011 tarih ve 2011/139-2011/344 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait 22.883 TL’nin davalı bankanın ... Şubesi’ndeki vadesiz mevduattan izinsiz olarak başka hesaplara transfer edildiğini, müracaat üzerine 18.044 TL’nin ödendiğini, hesabın bakiyesinin ödenmediğini bildirerek 18.044 TL’nin 28.09.2007 tarihinden 16.10.2007 tarihine kadar mevduata uygulanan en yüksek faizi ile tahsilini ve bakiye 4.443 TL’nin 28.09.2007 tarihinden itibaren ve 5.000 TL manevi tazminatın mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının bütün alacağının ödendiğini, davacının likit fon hesabında olan parasının otomatik olarak çekildiğini, manevi tazminat şartlarının bulunmadığını, faiz isteminin de dayanaksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, "faiz oranı olarak B tipi fonlar için getiri oranı olarak gösterilen rakam esas alınarak hesaplama yapılmasının doğru olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin niteliği itibariyle uygulanması gereken faiz tür ve oranının belirlenmesi gerektiği" yönündeki bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporunda en yüksek mevduat faiz oranı, avans faiz oranı ve reeskont faiz oranına göre hesaplama yapıldığı, davacı vekilinin avans faizine göre hesaplama yapılmasını istediği, davalı vekilinin 3 hesaplamanın da bozma öncesi kabul edilen 4.112,86 TL"den fazla olduğunu, lehlerine bozulmuş bir karar sonrası sonucun kabul edilemeyeceğini beyan ettiği, ilk kararın davacı yanca temyiz edilmemesi nedeniyle bozma ilamı ile davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 3.932,05 TL anapara, 159,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.112,86 TL"nin 02.11.2007 dava tarihinden itibaren anaparaya 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 199,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.